Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ALEMDAR ŞEHİDİ “RECEP TİREBOLULU” DENİLİYOR

Evet, ALEMDAR’ın Rizeli şehidi için ISRARLA, “RİZELİ DEĞİL, TİREBOLULU” diye yazanlar bulunmaktadır. Diyorlar ama Tirebolulu bir şehit ailesi de göstermiyorlar.. Bir önceki yazımızda da değinmiştik. Şehit Recep, İstanbul’da iken (savaşlardan ve esaret altından gelip) sivil olarak hayatını yaşarken, torunlarından aldığımız bilgiye göre kayıkçı kahyalığı işiyle meşgul iken (yani sivil hayatında kahyalık yaparken) bu ALEMDAR hadisesine dahil oluyor. Fakat ISRARLA, “GEMİDE KAHYA OLMAZ” diye araştırma metinleri yazanlar var.. Neden olmasın ki.. Bu gemi zaten vatanseverlerin kaçırdığı bir gemi. Yani vatan için gemi kaçırmak ve vatana yardım sağlamak için illa ki resmi askeri personel mi olmak gerekiyor.? Bu oyun artık bitsin.. Çünkü yeni temin ettiğimiz 1922 tarihli bir gazete haberinde şehit Recep’in bizzat RİZELİ olduğu belirtilmektedir. Evet, Rize’deki şehit ailesinden özür dilenmesi, vicdani bir iş ama artık Alemdar şehidinin RİZELİ DEĞİL TİREBOLULU iddiasına son verilmelidir. Şehit Rece...

EREĞLİ RUMLARI ÇANAKKALE ZAFERİMİZİ KUTLAMIŞLARDI

    EREĞLİ, Rumlar tarafından (tarih boyunca) önemsenen bir kent.. Osmanlı döneminde Ereğli’de Türkler, Rumlar ve hatta nüfus sayıları az olsa da Ermeniler beraber yaşamışlardı. Osmanlı’nın tüm topraklarında olduğu gibi.. Yunanistan’ın kurulmasıyla ayrı bir devlet bünyesine dahil olan Rumlar, 1914-1918 arasındaki 1. Dünya Savaşı sırasında çeşitli olumsuzluklara neden olmuşlardır. Ardından İstiklal Savaşında da bu olumsuzlukları daha da ileri derecede olmuştur. Öyle ki Ulusal Kurtuluş Savaşı verdiğimiz günlerde, düşmanımız olarak gördüğümüz ve savaş içinde bulunduğumuz devletlere destek veren faaliyetler gerçekleştirmişlerdir. Zaten, Ermenilerin soykırım olarak uydurdukları yalan da bu çerçevede değerlendirilmelidir. (Bakın günümüzde Almanya ve Hollanda gibi Batı ülkeleri, Türkiye Cumhuriyetinin Bakanlarını (konsolosluk ziyaretlerinde) bile, kendi ülkelerinden sınır dışı ettikleri gibi Hollanda’da yaşanan protesto eylemlerinde Türk vatandaşlarını itlerin dişlerine attılar. Biri...

ALİ DURSUN (TEVETOĞLU) EREĞLİ ASKERİ POLİSİ’NDE GÖREV YAP(MA)DI MI?

Yazdığımız kitapları ve köşe yazılarımızı; yazılarına konu edinerek, “her şey(imiz)e” “hayır” parolasıyla “araştırma” yapanların olduğu âşikâr. Bu araştırmacılardan “biri” bizi tanımlarken “Ormanlılı Recep Çetin” diye ifadelerine başlıyor. Yazılarında nasıl bir “subliminal” “mesaj” “algı” ver(il)mek isteniyor bilmediğim gibi bu yönde bir takıntım da yok. Evet “Kdz Ereğli’nin Ormanlı Köyünde doğan ve vatan için çabaları sonrasında Ali ve Mehmet dedeleri İstiklal Madalyası almış ve Yusuf adındaki dedesi de daha 16-17’sinde yine vatan için şehit düşmüş olan, Ormanlılı Recep Çetin’im”.. Ama araştırmacıların-yazarların memleketleri ile belirtiliyor olması, yazı dilinin pek de âşina olmadığı bir gelenek olsa gerek.. Mesela okuyucu, okuduğu eserlerin ve yazıların, yazarlarının nereli olduğuyla pek de ilgilenmez. Yani okuyucu; Mustafa Armağan, Murat Bardakçı, Rasim Özdenören yada diğer yazarlar “nerelidir” diye düşünmez. Neyse.. “ÖL ESİR OLMA” kitabıyla ALEMDAR’ı 1960’lardaki araştırma ve çab...