Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“BÎKES AHMED”(1600’lü yıllarda) BÜYÜK TEKKE’DE YAŞADI

  Büyük Tekke’deki Seyyid Mustafa Efendi Türbesi avlusu içinde bulunan mezar taşlarından biri olan ve kişi adı olarak“Bîkes Ahmed” diye yazan bu mezar taşını şunun için önemsedik. Yöremizde yaptığımız araştırmalarda, diğer mezar taşlarının birçoğu anonim idi, yani ifadeler her taşta kullanılan ifadelerin tekrarı gibi idi. Fakat bu taştaki ifadeler ise, Arapça-Farsça-Türkçe ifade ve terkiplerle yazılmış. Bu tür metinler, daha ziyade eğitimli ve üst sınıf insanların tanıtılmasında kullanılmaktadır. Yani bu taştaki metinler, daha derinlikli daha entelektüel metinlere benziyor. Divan şiiri metinlerini anımsatan bu mezar taşı, önemli bir kişiye ait olmalıdır diye düşünmekteyiz. İşte bu taştaki ifadeler: BU DÂR-I MİHNETİ TERK ETTİ ÂHİR GİTTİ KABRİNİ EDE  DÂRÜS-SELÂM OL HAZRETİ MEVLÂ EĞER TÂDÂD-I ÖMRÜN OLSA RAHLARDA HÂLÂ GELİR Mİ ŞİŞE-İ  DEHR İÇRE BİR SAAT KADAR AMMÂ OLUR MAKBUL-İ BU HU-Fİ MÜCEVHER GÜL GİBİ TARİH CİNAN BAĞ (bağ-ı cinan) OLA YA RABBİ BîKESAHMED’E  ME’VÂ ...

ÇEŞTEPE’DE 1600’LÜ YILLARA AİT, OSMANLI MEZAR TAŞI

  ÇEŞTEPE:   “Keşiş-tepe”-“Keşif-tepe” olarak da belirtilen bu tepe, Baba Burnu eteklerindedir. Çeştepe’ye uzak bir yerden bakıldığında tümülüs’ü andıran dolma toprak mekandan oluştuğu görülebilecektir. Bahsedilen bu Tümülüs’ün (bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepecik)önemli bir mitolojik dönem kişisine ait olduğu sanılıyor. Türklerin, Anadolu’daki ilk yerleşimlerinde, daha çok stratejik öneme haiz noktalara yerleştikleri de bilinmektedir. EREĞLİ de tarihteki özel konumu nedeniyle, bu değeri taşıyan bir kenttir.   TÜRBE ÇEVRESİNDEKİ MEZARLIKTAKİ BAZI TAŞLAR Yeniçeri başlığı taşıyan bu mezar taşında şu ifadeler yazmaktadır: DELİ BAKUR OĞLU- BAKUR MUSTAFA- RUHUNA FATİHA- HİCRİ-1087 (M.1670’li yıllar).. ‘Bakure’ kelimesi Osmanlıca’da, ‘erken yetişen-turfanda-genç’ gibi anlamlara gelmektedir. Evetbu mezar taşının, Hicri 1087 yılı taşı olduğunu görüyorsunuz.Bu taşın, Miladi takvim ile 1670’li yıllarda yazılmış-dikilmiş bir taş olduğu anlaşılmakta...

HALİL SOYUER: “MAKARİOS''UN ÖNCELERİ”

  GİRİŞ NOTU: Aşağıda okuyacağınız yazı 1964 yılında Halil Soyuer tarafından yayınlanmış: Bir aile dostumdan bir mektup aldım, iki gün önce Edremit’ten. 72. yaşının bu ak sakallı kıdemli genci “kara sakallı” bir caniden bahsediyordu satırlarında. Kara günlerimizde, topraklarımızı işgale gelen Rumlardan Edremit’in Camivasat Mahallesinde yerleşenlerin içinde bir aile varmış. İçine doldurulan Türklerle birlikte ateşe verilen mahalle camiinin canlı alevlerinde en büyük sıkıntıya kavuşmuş bu aile. Cami içindekilerle birlikte yanarken, karşı evin penceresinde bir delikanlı sırıtıyormuş iğrenç iğrenç. Günü gelmiş, Türk benliğine kavuşmuş yeniden, şahlanmış selcesine, büyümüş dağcasına, Egeden kaçan kaçana Midilliye. Akçay’a gemiler gelmiş, büyük gemiler, kaçanları kaçırmaya. Fakat Türk şahlanmış bir kere bırakır mı hiç?. Cümlesini kılıçtan geçirmişler, işte bu Türk şahlanışından, nasılsa kurtulmuş, cami yanarken pencereden bakan delikanlı. Bütün ailesini bir silindir gibi ezip geçmiş Türk...

PROF. DR. KENAN ZİYA TAŞ: SÜLEYMAN PAŞA VE EREĞLİ

  26 Mart 2016’da Kocaeli Belediyesinin düzenlediği “GAZİ SÜLEYMAN PAŞA VE KOCAELİ TARİHİ” adı verilen sempozyuma katıldım. Sempozyumun ana konusu Orhan Gazi’nin oğlu olan Süleyman Paşa idi. Hayatı ve Anadolu’daki izleri üzerinde birçok akademisyen bu sempozyumda konuştu. Bunlardan sadece biri de Prof. Dr. Kenan Ziya Taş idi. TAŞ’ın sempozyumdaki bildiri konusu “SÜLEYMAN PAŞA’NIN KUZEY BATI ANADOLU’DAKİ İZLERİ” idi. Ereğli’de Orhan Gazi ve onun oğlu Süleyman Paşa’nın izlerini aramamamız hasebiyle, doğal olarak konu ilgimizi çekti. Çünkü Kdz Ereğli’deki bir camimizin Osmanlı dönemindeki adı Sultan Süleyman Camii iken, bu sempozyumda Ereğli’deki camimizin ya da başkaca Süleyman Paşa izine-bilgisine ulaşabilir miyiz düşüncesiyle İzmit TheNessHotel’deki sempozyuma katıldık. Sunumlar sonrasında Sayın Kenan Ziya Taş Hocamızla, Ereğli’nin Orhan Gazi dönemine dair izleri-eserleri üzerinde bilgi alış verişinde bulunduk. Zaten bu eserlerden bir kaçının, Sayın Taş’ın doktora tezinde bulunduğu...

ALEMDAR GEMİSİ OLAYI NE ZAMAN OLDU?

  Ereğli Tarih Doğa Derneği Başkanı Gürdal Özçakır ile araştırma metinlerimiz üzerinde bir süredir tartışma halinde göründüğümüz aşikardır. Fakat itiraf etmeliyim ki bu (Ereğli yerel tarihi üzerindeki) tartışmalarımız Ereğli yerel tarihine bazı güzel sonuçlar da üretmiştir. Bu tartışmada şahsımız “Ereğli, Orhan Gazi döneminde Türk İslam kenti olmuştur” derken, Özçakır İspanyol gezginin yazdığı “Ereğli, Bayezid döneminde para ile satın alınmıştır” diyordu. Yine şahsımız “Kömürün kaşifi Uzun Mehmet Ereğlilidir ve efsane değil gerçek bir kişidir” derken, Özçakır “Uzun Mehmet efsanedir”cilerin tezini dile getiriyordu. Hatta bu tartışmalarımız Zonguldak’taki bir yazarın makalesine bile konu oluyordu. Ama her iki konuda da Osmanlı arşivlerine yaptığımız başvurular Ereğli adına güzel sonuçlar elde etmemizi sağladı. Tekrar ediyorum, tüm bu tartışmalar, Ereğli tarih araştırmalarına katkı sağlamıştır. Bakın Ereğli yerel tarihi üzerine (amatörce bile kabul edilse) 4 kitap yayınlama çabasını g...