Ana içeriğe atla

KDZ EREĞLİ BELEDİYESİ NE ZAMAN KURULDU

EVET, yukarıda da belirtildiği üzere, EREĞLİ BELEDİYESİ’nin kuruluşu olarak 1880 yılı kabul edilegelmiştir. Aynı yanlış bilgi EREĞLİ KAYMAKAMLIĞI üzerinde de mevcuttur. Bu iki kurumumuz hakkında, yine bu köşede iki ayrı yazımız mevcuttur. Ama maalesef, değişen bir sonuç yok!!

OCAK- 2016’DA BELEDİYEYE VERDİĞİM DİLEKÇE

KDZ EREĞLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA: Kdz Ereğli Belediyesinin kuruluş tarihi ve belediye tarihinde hizmetleri bulunan belediye başkanlarımız üzerine araştırma yapmış bulunmaktayım. Bolu ve Kastamonu Salnamelerinde de belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden araştırma yazımı 02.06.2015 tarihinde Kdz Ereğli’de internet üzerinde yayın yapmakta olan www.ereglihakimiyet.com isimli sitedeki köşemde yayınlamıştım.

Dilekçe ekinde sunduğum söz konusu araştırma yazım ve diğer belgeler incelendiğinde görüleceği üzere Karadeniz Ereğli Belediyesinin kuruluş tarihinin “1880” değil, “1870” olduğu anlaşılacaktır.

Konuyla ilgili gerekli düzeltmelerin yapılması hususunda gereğini bilgilerinize arz ederim.

EKİ: 14 sayfa

****

Yukarıdaki dilekçemizi Ocak-2016’da Kdz Ereğli Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğüne elden verdim. Yine aynı zaman diliminde BÜLTEN’de yayınlanabilir düşüncesiyle de araştırma yazımızı ilgililere de paylaştım. Sonrasında, dilekçemizin akıbeti hakkında, şahsıma hiçbir bilgi iletilmediği gibi BÜLTEN’de de araştırma yazımız değerlendirilmedi. Nedenini bilmiyorum. Oysa ki ilgili 14 sayfalık yazımızın konusu “Kdz Ereğli Belediye Tarihi” idi. (Ayrıca; BÜLTEN’de ORHAN GAZİ CAMİSİ ve UZUN MEHMET üzerine yani EREĞLİ TARİHİ üzerine, iki yazımızın okuyucularla paylaşılmış olduğunu da belirtmeliyim.)



EREĞLİ BELEDİYESİ TARİHİ: Peki, bu konu 2 yıl sonra tekrar neden gündeme geldi: 21 Temmuz günü Migros’a

giderken, yolumun üzerinde bulunan Gündem Gazetesine uğradım. Uzun yıllar tanıdığım gazeteci dostum Yasin Ören’in bir çayını içeyim diye düşündüm. Çayını içerken de Yasin Bey, “hocam yazdığınız yazıları okuyoruz, önemli araştırmalar yapıyorsunuz, en son bir araştırmanızdan yararlandık haber de yaptık” derken konu Ereğli Tarihine yönelik olarak açıldı. Konuştuğumuz birçok konudan biri, “Ereğli Belediye Tarihi” üzerine idi. Yaptığım açıklamaları ilginç bulan Yasin Ören, ofisinden ayılmamın akabinde, konu üzerinde bir haber yapmış ve sonrasında da aynı konuyu köşe yazısında işlemiş. Derken, Ereğli’deki gündem konularından biri, EREĞLİ BELEDİYESİNİN KURULUŞ TARİHİ olmuş.

Ve ardından, başka bir gazeteci (sakıncalıpiyade) Altan Akçakese de konuyu işlemiş. Doğrusu, Ereğli’nin gündemlerinden birinin “Yerel Tarih” olması şahsımızı onore etti. Çünkü hem ulusalda hem yerelde, hep “basit-sıradan-absürt-dedikodu-vurdukaçtı vb” konular gündemi meşgul ederken, kentimizin tarihi üzerine gazetecilerimizin ilgi duyması ve bu yönde çabalar sergilemesi, kentimiz adına bir kazançtır. Kendilerine teşekkür ederim. (Kırıcı ifadeler kullanmaması kaydıyla) bu yöndeki haberlerden rahatsızlık duyulmamasını da yetkililerden istirham ederim.

Hemen belirtmeliyim ki artık vatandaş(lar)ımız, bilgi veren haberlere daha bir önem veriyor. Bakın bu köşede, her hafta (125 haftadır) EREĞLİ üzerine araştırmalarımızı paylaşıyoruz. Hiçbir beklentimiz olmaksızın, çalışmalarımızla kentimize katkı sunmaya çabalıyoruz. Konularımız “öyle vurmasaydı da şöyle vursaydı, gol olurdu” diyen konular da değil. “Şöyle talan yaptı, böyle vurgun yaptı” diyen konular değil. Daha zoru. Bilgi ve belge üretmeye çalışan konular.

***SONUÇ OLARAK; ilgili kurumlarımızın, ilgili yazılarımızı inceleyip, ilgili değişiklikler için gerekli adımları atması, yerinde olacaktır. Belediyeye sunduğumuz 14 sayfalık yazının Belediye Meclisinde görüşülmesi-tartışılması ve bir araştırma komisyonu teşkil edilmesi kararının verilmesi çok zor bir konu olmasa gerek.

Benim kentim, HERAKLEA’yı çok iyi biliyor, çok sayıda Herakleacı-Pontikacı-Kerberosçu var. Kentimiz araştırmacıları sağ olsun, “yaşadığımız kentte Herkül heykeli var da neden bir Türk İslam dönemi tarihine ait değerimize ait bir heykel yok” diyemiyor. Varsa yoksa Herkül.

Bakın biz, birçok defa yazdık. Dedik ki “bu kent Orhan Gazi döneminde Türk İslam dönemi olmuştur” “kent meydanında bir Orhan Gazi heykeli de dikilmelidir” ama dinleyen olmadı.

Görüyoruz ki KEN(T)İMİZİN TARİHİNİ biliyormuşuz gibi yapıyoruz (yani Roma Heraklea tarihini) ama KEN(D)İMİZİN TARİHİNİ maalesef bilmiyoruz.

“Osmanlı tarihi” deyip geçiştiriveriyoruz.








Ne belediyemizin kuruluşunu ve geçmiş belediye başkanlarımızı biliyoruz, ne de Kaymakamlık tarihimizi..

Kömür tarihimizi.. Uzun Mehmet’imizi..

Bir ALEMDAR’ımız var. Ama 2014’te çıkardığımız kitaba kadar ALEMDAR ŞEHİDİ RECEP REİS’İN MEZARININ KAYIP OLDUĞUNU bile bilmiyorduk. Her yıl resmi törenler yaptığımız, şehit Recep Kahya’nın nereye gömüldüğünü bilmeyen bir kent.

Yine; ALEMDAR GEMİSİ resmi anma kutlama törenlerinin de, 27 Ocak olan tarihini 9 Şubat olarak değiştirmiş bir kentiz. Bu konuda Kaymakamlığa sunduğumuz dilekçe sonrasında, komisyon kurulmuş ve bu yanlış tarihin düzeltilmesi yoluna gidildiğini de belirtmeliyim.

PROF DR ALİ SARIKOYUNCU’NUN TELEFONU:

23.07.2017’de şahsımı telefonla arayan Sayın Sarıkoyuncu Hocamız ile bölge tarihimiz üzerine istişarelerde bulunduk. Şu an Isparta’da görev yapan ve “Milli Mücadele’de Din Adamları” “Milli Mücadele’de Zonguldak Sancağı” gibi çok sayıda kitap ve makaleye imza atan Prof Dr Sarıkoyuncu’nun bölgemiz tarihine yönelik ilgisi halen sürmekte. Telefon görüşmemizde “maden kömürünün tarihi, Uzun Mehmet, yöremizden ayrılan gayri müslimler vb” konular üzerinde bilgi alış verişinde bulunduğumuz Sayın Sarıkoyuncu’ya, yöremize yaptığı hizmetleri nedeniyle, tekraren saygılarımı arz ederim. 

YAYINLANDI: http://www.ereglihakimiyet.com/yazarlar.asp?id=1896

HACI BABA İLE İLGİSİ OLMAYAN YERDE….

YANİ, EREĞLİ BELEDİYESİ GÜYA

HACI BABA TÜRBESİNDEN RAMAZAN TOPU ATIYOR-MUŞ!

VE GÜYA, EREĞLİ BELEDİYESİ 1880’DE KURULMUŞ

VE YİNE 1880’DEN BU YANA RAMAZAN TOPU ATILIYORMUŞ!!

25.7.2017 13:16:41



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...