Ana içeriğe atla

CELAL HALATÇI

 CELAL HALATÇI:

BAŞVERENCUMA (ORMANLI) BUCAK MÜDÜRÜ

TARİH TEKERRÜRDEN Mİ İBARET, DEĞİŞEN NE VAR?: Aşağıda okuyacağınız metinler, 1950’li yıllar gazetelerinden iktibas edilmiştir. Bu köşedeki yazılarımızda, yerel tarihimiz üzerine arşiv kayıtlarına başvurmaktayız. Bu yazımızda da 1950’li yıllardaki siyasi münakaşalara bakacağız. Okuyunca, birçoğunuzun “aradan 66 yıl geçmiş, ama değişen bir şey yok” diyeceğini düşünmekteyiz.

***

MEMURLAR DA PROPAGANDAYA KARIŞTIRILIYOR: EREĞLİ (29-Telefonla): İlçede baskı her gün biraz daha artmaktadır. Burada DP’nin müfrit taraftarı olarak tanılan Nüfus Katibi Celal Halatçı, seçim dolayısıyla Başveren Cuma Nahiyesi (Ormanlı) (Bucak) Müdür Vekilliğine tayin edilmiştir. Belirtildiğine göre, yeni Nahiye Müdür Vekili CHP’nin çok kuvvetli olduğu bu nahiyede iktidar lehine faaliyette bulunacaktır. (Kaynak-Ulus Gazetesi-30.08.1951)..

            EREĞLİ’DE DP’LİLERE RAĞBET YOK: (29Ağustos-Telefonla): Seçim Kanunun bahşettiği haklardan faydalanarak bugün, Halk Partisinin Alaplı Nahiyesinde tertiplediği toplantı çok heybetli olmuş, Zonguldak’tan gelen hatipler, iktidarı ağır şekilde tenkit etmişlerdir.  Halk Partililerin  konuşmasından önce DP Zonguldak Milletvekili Suat Başol çok çirkin bir lisanla Halk Partisini kötülemiş,  yirmi yedi yılı bir anda inkar etmiştir. Bunun konuşmasından sonra Halk Partililerin yaptığı konuşmada kendisine cevap verilmiş, vaat ve yalanlarla milleti nasıl aldattıkları sözlerinin hiç birinin yerine getirilmediği izah edilmiştir.

            Alaplıların çok rağbet gösterdikleri konuşmada köylülerin ızdırabı teker teker açıklanmış ve alaka çekmiştir. 14 Mayıstan evvel yüzlerce bucak halkının koşup karşıladıkları DP’li misafirler bu kere içlerinde Milletvekilleri de olduğu halde ancak 14 kişi tarafından karşılanmıştır. Bu hal Alaplı’da Halk Partisinin her yerde olduğu gibi her gün biraz daha sempati kazandığını izah etmektedir. Halk Partilerin konuşması tezahüratla sona ermiştir. Kaynak: 30.08.1951-ULUS GAZETESİ

EREĞLİ’DE İŞÇİLERİ, DP OY İÇİN ZORLUYOR: 08.09.1951 tarihli Ulus Gazetesindeki haber şöyledir: EREĞLİ (Telefonla): DP (Demokrat Parti) İlçe İdare Kurulu ve Belediye Meclis Üyesi Bedri ÖZÇAKIR, seçimlerde işçi üzerinde müdessir olabilir mülahazası ile Kömür İşletmesi Tahmilat Servisine yüksek yevmiye ile tayin edilmiş bulunmaktadır. DP’li memur derhal vazifesine başlamış ve işçilere çektiği bir nutukta Ereğli Tahmilat Servisindeki sandıktan CHP’ye bir oy çıkarsa işlerine nihayet vereceğini ve ona göre tedbirli olmalarını söylemiştir. CHP Ereğli teşkilatına baş vuran işçiler, kendilerine yapılan baskıyı açıklamışlardır.

            Kandilli istihsal bölgesinde çalışmakta bulunan binlerce işçi tam bir baskı altındadır. İşçilere seçim sandıklarında CHP’ye oy çıkarsa …… … ve işçilerin çok çekindikleri İncir Harmanı Ocağına nakledilecekleri, eğer Kandilli’den memnun iseler ve oldukları yerde kalmak istiyorlarsa CHP’ye oy vermemeleri tembih edilmiştir.

            Bundan (böyle?) işçilerin yakın amirleri sayılan bir çok çavuşlar da civar köylere gönderilmişler, köylülerin DP’ye oy vermelerini, aksi takdirde işlerine son verileceği kendilerine bildirilmiştir. Çavuşların gittikleri köyler, işçilerin ve ailelerin sakin bulundukları köylerdir.

            CHP TOPLANTILARI: EREĞLİ (Telefonla) : CHP Propaganda kolları bugün Başverencuma (Ormanlı) ile Kandilli istihsal bölgesinde BAYAT CEMALLER SÜCÜLLÜ ve on kadar köyde toplantılar tertiplemiş, samimi konuşmalar yapılmıştır. CHP’lileri samimi tezahürlerle karşılayan köylüler tam anlayış havası içinde konuşmaları dinlemişler bu ara seçimlerinde (Not: Ara seçimler, 16.9.1951’de yapılır), DP’ye oy verilmemesinin Demokrat Parti için bir kamçı olacağını, iktidarın yalan vaatlerden vaz geçeceğini ve çalışma yoluna gireceğini kabul etmişlerdir. Birçok DP’li Muhtarlar da bu konuşmalarda CHP hatiplerine hak vermişlerdir.

            MUHTARLARI TEHDİT: (7-Telefonla) – BAŞVERENCUMA Bucağı Müdür Vekaletine seçim münasebetiyle tayin edilmiş bulunan Ereğli Nüfus Katibi Celal Halatçı, bucağına bağlı köy muhtarlarını yanına çağırarak aşağıdaki gizli talimatı verdiği  öğrenilmiştir:

“Biliyorsunuz Bucak Müdürlüğünü Orman Şefi yapıyordu. Beni buraya ağalar yolladı. Gayemiz köylerden CHP’ye oy vermemektir. Eğer DP’nin yüzünü ak çıkartırsak köylerimize kadar yol yapılacak, su işiniz hallolacaktır. Salahiyetimi anladınız, aksi zuhur ederse bir pundunu bulup, muhtarlığınızı iptal ederim”..

 

            Celal Halatçı hakkında Zonguldak Valiliğine particilik yaptığı yolunda ihbarda bulunulmuştur.


EREĞLİ’DE: (Ereğli-7 Eylül: Telefonla): DP Ereğli’den korkmaktadır. Daimi olarak DP’li iki milletvekili ve beş tane de Bolu Ankara gibi civar illerin milletvekilleri seçim alanında Ereğli’de hummalı bir faaliyet göstermektedirler. Milletvekilleri hemen her gün muhtelif bucaklarda kurulan Pazar yerlerinde nutuklar çekmekte fakat halktan iltifat görememektedirler. Bugün Başveren Cuma Bucağında (Ormanlı) yaptığı konuşmada DP Milletvekili Suat Başol “İktidar bizdedir, oylar Chp’ye çıksa da kabul etmeyeceğiz. Büyük Millet Meclisi ekseriyeti bizden teşekkül etmektedir. CHP’lilerin mazbatalarını kabul etmemek elimizdedir” demiştir. Kaynak: 8 Eylül 1951-ULUS GAZETESİ




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...