Daha önceki yazımızda, Kaptaş’ta olduğu belirtilen Sultan Orhan Vakıf eserinden bahsetmiştik. Konuyla ilgili olarak bir arşiv belgesini paylaşmıştık.
Bu yazımızda ise Ereğli’ye bağlı olan KURTLAR Köyünde, 1840’larda yaşayan ailelerin bilgilerine, Osmanlı Arşiv Belgelerini okutturarak ulaşmış olduk.
Kurtlar Köyünün adı "Kaptaş" olarak da geçmektedir. "Kaptaş" kelimesinin anlamı; suyun toplandığı yer demektir. Osmanlı Arşivlerinde köyün adı "Kurtlar" olarak belirtilirken, halk arasında "Kaptaş" olarak zikredilmektedir.
Kurtlar Ortaokulu’nun resmi internet sitesinde “tarihçe” başlığı altında şu ifadelere yer verildiği görülmektedir: “Kaptaş isminin, Kapı-taş ya da taştan kapı kelimelerinden oluştuğu rivayet edilmektedir. Nitekim şu an Kurtlar İlköğretim Okulu’nun bulunduğu mevkide önceden eski bir caminin olduğu ve bu caminin kapısının taştan yapıldığı yaşlılar tarafından anlatıla gelmektedir.Köyün içinde de taştan yapılmış bir çeşme bulunmaktadır. Çeşmenin yapılış tarihi ise meçhuldür.”
Ereğli Hakimiyet sitesinde 07.07.2015 tarihinde yayınladığımız “KAPTAŞ’TA SULTAN ORHAN VAKFI” başlıklı yazıda yazdığımız şu ifadeleri de tekrar edelim:
“Kurtlar Köyünün adı ‘Kaptaş’ olarak da geçmektedir. ‘Kaptaş’ kelimesinin anlamı; suyun toplandığı yer demektir. Osmanlı Arşivlerinde köyün adı ‘Kurtlar’ olarak belirtilirken, halk arasında ‘Kaptaş’ olarak zikredilmektedir. Fakat, 1860’lı yıllara ait tespit ettiğimiz bir arşiv belgesinde, “Kaptaş Pazarında Maslak Tamiri”ne dair bilgiler bulunmaktadır. “Maslak” “sürekli su akan boru” anlamında kullanılmaktadır ki, köye verilen KAPTAŞ adı buradan gelmiş olmalıdır. Yani Kaptaş’ta bir kaptaş olmalıdır. Bazı araştırmacıların, köy adı üzerine “kalp taş” vb yakıştırmaları üzerinden bir şeylere ulaşmak istemesi doğru tespitler olarak görülmemektedir.”
Köylerimizde yaşayanlar bilecektir, yerden çıkan su damarı, yakın bir yerde toplanır ve boru kanalıyla istenilen yerlere akışı sağlanır. İşte bu suyun toplandığı o yerin üstüne de büyükçe-kabaca bir taş kapatılır ki “kaptaş” adı hem “kaba taş”tan gelmiş olabilir, hem de o suyun toplandığı yer anlamına gelen “kaptaş”dan da gelmiş olabilir.
"Kaptaş''ın Altı Bayır - Yanıyom Cayır Cayır" adlı meşhur türkü de ismini bu köyden almıştır. Ama dikkatimizi çeken diğer husus; “kaptaş-su” gerçeği ile “yanıyom cayır cayır” ifadeleri arasında, gerçek anlamda bir ilişki kurulmuş olma ihtimalinin olup-olmayacağı konusudur.
BOLU EYALETİ MÜLHAKATINDA KÂİN-
EREĞLİ KAZASINA TABİ-
“KURTLAR KARYESİ” AHALİSİNİN
EMLAK, ARAZİ VE TEMETTUATLARINA MÜBEYYEN DEFTERDİR
------------------------------------------------------------------------------
HANE-1: KARAKADIOĞLU MEHMET BİN İBRAHİM OĞLU İSMAİL
VE KARINDAŞI İBRAHİM
HANE-2: ÖMERÇELEBİOĞLU MUSTAFA BİN MUSTAFA,
AMCA OĞLU MEHMET,
AMCA OĞLU FEYZULLAH
HANE-3: Diğer ÖMERÇELEBİOĞLU HALİL BİN MEHMET
HANE-4: BEKİROĞLU AHMET BİN HALİL, OĞLU AHMET
HANE-5: KERİMÇELEBİOĞLU ALİ BİN İBRAHİM, OĞLU İBRAHİM,
DİĞER OĞLU MEHMET
HANE-6: PAMUKOĞLU MUSTAFA BİN İSMAİL
HANE-7: SALKIOĞLU MEHMET BİN ABDULLAH
HANE-8: BERBEROĞLU ALİ BİN MUSTAFA
HANE-9: CÜRAOĞLU ALİ BİN MUSTAFA
HANE-10: KANTARCIOĞLU YETİMİ RAŞİT BİN HALİL
HANE-11: KAMIŞOĞLU İBRAHİM BİN ALİ
HANE-12: KALAYCIOĞLU EMİN BİN ABDULLAH
HANE-13: KALAYCIOĞLU HÜSEYİN BİN İBRAHİM
HANE-14: ŞEYHOĞLU HALİL BİN AHMET
HANE-15: KÖSEKETHUDAOĞLU HALİL BİN HASAN
HANE-16: ŞEYHOĞLU MUSA BİN HALİL
HANE-17: BACAROZOĞLU ALİ BİN İSMAİL
HANE-18: VELİEFENDİOĞLU İBRAHİM BİN MUSTAFA
HANE-19: VELİEFENDİOĞLU MUSTAFA BİN MUSTAFA
HANE-20: VELİEFENDİOĞLU ALİ BİN İBRAHİM
HANE-21: KARKOROĞLU İBRAHİM BİN AHMET
HANE-22: BOZAK OĞLU MUSTAFA BİN ÖMER
HANE-23: DURMUŞ OĞLU HALİL BİN ABDULLAH
HANE-24: GÜDÜL OĞLU MEHMET BİN İBRAHİM
HANE-25: MAHMUD OĞLU SÜLEYMAN BİN MEHMET
HANE-26: MAHMUD OĞLU OSMAN BİN AHMET
HANE-27: KERİM ÇELEBİOĞLU HALİL BİN HÜSEYİN
HANE-28: ÖMER EFENDİOĞLU İSMAİL BİN ALİ
HANE-29: RECEP KADIOĞLU HALİL BİN İBRAHİM
HANE-30: SİPAHİOĞLU ÖMER BİN İBRAHİM
HANE-31: MARTIOĞLU MUSTAFA BİN AHMET
HANE-32: MARTIOĞLU MEHMET BİN AHMET
HANE-33: HATİPOĞLU HÜSEYİN BİN FEYZULLAH
HANE-34: HATİPOĞLU İBRAHİM BİN FEYZULLAH
HANE-35: HATİPOĞLU HACI HALİL BİN MUSTAFA
HANE-36: KADIOĞLU MEHMET BİN MEHMET
HANE-37: KADIOĞLU HALİL BİN MUSTAFA
HANE-38: KEMALOĞLU MEHMET BİN İBRAHİM
HANE-39: SAKALOĞLU AHMET
HANE-40: BEKTAŞOĞLU HÜSEYİN BİN HÜSEYİN
HANE-41: İBRAHİM EFENDİ BİN FEYZULLAH
HANE-42: SİPAHİOĞLU İBRAHİM BİN HASAN
HANE-43: MUSTAFA EFENDİ NİN MUSTAFA
HANE-44: HASAN EFENDİ OĞLU MEHMET BİN SALİH
HANE-45: HASAN EFENDİ OĞLU ÖMER BİN AHMET
HANE-46: HASAN EFENDİ OĞLU MUSTAFA BİN İBRAHİM
HANE-47: FALAKACI ABDULLAH BİN YAHYA
HANE-48: MEHMET EMİN EFENDİ BİN MUSTAFA
HANE-49: MUSA OĞLU İSMAİL BİN İBRAHİM
HANE-50: ESİR ALİ OĞLU ALİ BİN ABDULLAH
HANE-51: MOLLA ABDULLAH OĞLU ÖMER BİN ABDULLAH
HANE-52: DELİOĞLAN OĞLU AHMET BİN AHMET
HANE-53: HATİPOĞLU ALİ BİN İSMAİL
BELGE’NİN Gömlek No :4718 Fon Kodu :ML.VRD.TMT.d...
Samako Alaplı Kazası, Kurtlar Karyesi temettuat defteri.
--------------------------------------------------------------------------------------------
NOT- 1: Babaannem Şerife’nin, dedesi Osman, Kurtlar’dan bir şekilde koparak Ereğli-Ormanlı Köyüne gitmiş olup, babası Ali’nin soy bağı, Kurtlar’ın önemli soy-ailelerinden, Ömer Çelebi oğlu ailelerine dayanır..
NOT-2: Osmanlı Arşivlerinde bulunan Mali Varidat ve Temettuat kayıtları, 1844-45’lerde Osmanlı İmparatorluğunca, bizzat köylere-ahaliye gidilerek tutulmuş ve halkın ne kadar malı mülkü varsa yazılmış, bunun yanında halkın devlete ödeyeceği vergisi de tespit edilmiştir.
NOT-3: Yukarıdaki listeyle, 1840’lı yıllarda KURTLAR’ın hane sayısını ve hane reislerinin isimlerini vermiş olduk.
NOT-4: Osmanlı İmparatorluğunda her ailenin bir soy lakabı bulunmakta iken, Türkiye Cumhuriyetinde bu soy lakapları kaldırılmış olduğunu ve onun yerine her aileye (1934’te) Soy Adı verilmiş olduğunu hatırlatmalıyız.
Yine, köylerimizin birkaç soy aile tarafından kurulmuş olabileceği gerçeğini ve 1934 öncesindeki Osmanlı dönemi soy lakaplarının kaldırılması ile aynı soydan gelen ailelerin bir şekilde aile-soy bağının kop(tuğu)arıldığı bir sonucun yaşanmış olduğu gerçeği de göz önünde tutulmalıdır.
NOT-5: Bu listeden yararlanabilmek için, Nüfus Müdürlüklerinden Osmanlı Dönemi Soy Lakabının öğrenilmesi yerinde olacaktır.
NOT 6: Ereğli’mizin son şehidi olan Metin Çevik’in büyük dedesinin de (1800’lerde) Kurtlar’dan Ormanlı’ya göç eden Ömer Çelebioğulları ailesinden olduğunu da belirtebiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder