Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OSMANLI DÖNEMİNDE HALK CAHİL MİYDİ?

  Zonguldaklı bir yazarın (bugüne kadar hazırlanmış ilk belgeli bir çalışma olan) UZUN MEHMET adlı kitabımızı değerlendirmek üzere şahsıma ilettiği düşünceleri içinde şu ifadeler vardı: 1- “Bence, araştırma sadece sözel yapılmamalı. Sözelden belgeye gidilmeli.” “Eski araştırmacılar,  belgeyi saklayarak yazı yazmışlar. O nedenle bir çok  konu hikayede kalmış.” “ALEMDAR konusu da böyle”. 2- “Uzun Mehmet adı ilk olarak 1920’de  Kaymakam Ahmet CEVDET'in raporunda söz ediliyor. Bu rapordan ben bir kitabımda söz ediyorum.  Yani Uzun Mehmet'in  adından ilk halk evi görevlileri (Ahmet Naim, Hüseyin Fehmi, Tahir Karaoğuz)  söz etmiyor”..   “Yalnız şunu söylemeden geçemem. Halkevi mensupları büyük başarıyla kendi bölgelerinin tarihi, kültürü konusunda çok önemli çalışmalar yapmışla r.  Bugün onların bize aktardıkları ile bilgi sahibiyiz . (Bu ifadelerin yazarı, böyle diyor ama ‘Uzun Mehmet Efsanedir’ de demektedir.) 3- “Osmanlı TÜRK...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...