Yaşadığımız Kent: Kdz Ereğli..
Roma dönemindeki adıyla: Heraklea
Pontika.
Osmanlı dönemindeki adı: BENDEREĞLİ.
Yani KEN(T)İMİZİN
adı HERAKLEA; KEN(D)İMİZİN ADI BENDEREĞLİ ve
EREĞLİ.
*Orhan
Gazi döneminde (yani 1300’lü yıllarda) Bölücek ile Ereğli’yi birbirine bağlayan
bir noktada, daha o dönemde ORHANİYE KÖPRÜSÜ olduğu (kaynaklarda) belirtiliyor.
Hatta bu köprünün ayaklarının aynı mevkide durduğu belirtilmektedir. Ama
günümüzde, bu tarihi eserini bilmeyen ve restorasyon vb yollara başvurulup da
kendi tarihimize sahip çıkılamayan bir EREĞLİ;
*Kaynaklarda; Ereğli-Devrek arasında da yine Orhan Gazi
dönemi köprüsünden bahsedilir. HÜSEYİNLİ’de de böyle bir köprünün olduğundan
bahsedilir. Ama bu tarihi köprülerin nerelerde olduğunu bile bilemeyen bir
EREĞLİ;
*”UZUN
MEHMET, EFSANE” diye Türkiye çapında yaygın bir söylenti oluşmuş ve sonrasında
yazarların yazdığı kitaplar-makaleler… Ama hiçbir resmi kurum ve kuruluşu ile
UZUN MEHMET’E SAHİP ÇIKAMAYAN EREĞLİ;
*1921-ALEMDAR şehidi Recep Reis’in
nereye gömüldüğünü bile bilemeyen EREĞLİ;
*ALEMDAR’da
(1921’de) yaşanan savaşın gününü 27 Ocak yerine, uzun yıllar 9 Şubat
günlerinde, resmi törenlerle anan bir EREĞLİ;
*Belediyesinin
kuruluşunu ve geçmiş dönemlerdeki belediye başkanlarını bilemeyen bir EREĞLİ;
*Kaymakamlık kuruluşunu ve geçmiş dönem Kaymakamlarını
bilemeyen bir EREĞLİ;
*Tarihi
kaynaklarda İmranlı Köyünde, AKTAŞ’ta Tekke’lerden bahsedilir. En önemlisi de arşiv
belgelerinde Seyyid Nasrullah Efendi’nin (yani Ereğli’nin ilk Türk İslam
tarihi) döneminden bu yana olduğu belirtilen HACI BABA TEKKESİ olduğu
belirtilir. Ama bunlardan hiç haberi olmayan EREĞLİ;
*“Hacı Haba Türbesi bakın burada,
Göztepe’de” denilen ama bir Türk İslam büyüğünün mezarının nerede olduğunu bilmeyen
bir EREĞLİ;
*Ve
böylece, Çeştepe’deki
HACI BABA TÜRBESİ harabe haline
gelmiş bir EREĞLİ;
*Yerel
medyada 26.02.2016’da bir haber
yayındandı. Akarca’da bulunan bir türbenin kime ait olduğu soruluyordu şu
ifadelerle: “Kdz Ereğli Akarca Mahallesi Kayabaşı Alemdar
İlköğretim'in arka
tarafında bulunan Türbe faili meçhul mü?” “Akarca Mahallesi Kayabaşı
Sokakta bulunan tarihi görünümlü türbenin yanında bulunan Kdz Ereğli Belediyesine ait türbe tabelasında türbenin kime
ait olduğunu yazmaması görenlerin dikkatini çekiyor”. Bu ifadelerin
bulunduğu haber yazısı içinde şu ifade de var: “Belediyenin eski
Kültür Müdürünü arayarak bilgi alan Halıcıoğlu'nun aldığı cevap ‘Orada Türbe mi var hiç bilmiyorum, ben bir
araştırıp size dönerim’ oldu”.. Türbenin resminde hicri-1311 rakamı görülüyor. Yani 1890’lı
yıllara ait hafızasını silmiş bir EREĞLİ;
*20.
Yy başında Ereğli’de görev yapan ve OSMANLI ÇİLEĞİNİ Ereğli ile özdeşleştiren
Mazhar Paşa ve hikayesinden haberi olmayan bir EREĞLİ;
*Osmanlı’nın
daha ilk yıllarında (tarihteki önemine binaen) fethedilen bir EREĞLİ; Ama para ile satın
mı alındı yoksa fetih mi edildi tartışmalarına şahit olan bir EREĞLİ;
*Orhan Bey döneminden bu yana,
(Ayasofya Kilisesi nam-ı diğer Sultan Orhan Camisi ve başka bir kiliseden
müdevver olan Sultan Süleyman Camisi gibi SELATIYN yani Sultanların yaptığı
camiler olmasa da Sultanların adlarını taşıyan ama bunlardan haberi olmayan bir
EREĞLİ; Ahh, bir de bu tarihi camiye ORTA CAMİ diyen bir EREĞLİ;
*Eyüp Sultan Hazretlerinin
İstanbul’daki türbesine, gelirleri vakfedilen bir köyünden
haberdar olmayan bir EREĞLİ;
*Köylerdeki çok sayıda Osmanlı dönemi
cami ve adlarından haberi olmayan bir EREĞLİ;
*Osmanlı
tersaneciliğinin önemli bir merkezi olduğunu bilmeyen bir EREĞLİ; *Deniz ve Demir yolculuğunu yok etmiş bir
EREĞLİ;
*Tarihi Han’ları, hamamları yok olmuş
bir EREĞLİ;
*Fatih
Sultan Mehmet’e ithaf edilen Çınar
Ağaçları ile ilgili bahsedilen fermanın belgesini temin edemeyen bir
EREĞLİ;
*Kurtuluş
Savaşının, önemli bir EREĞLİ Mimarı, Nimet Hoca’nın Ereğli’de yaşayıp vefat
ettiği belirtilmekte ama mezarının bile nerede olduğunu bilmeyen bir EREĞLİ;
* Tarih boyunca çok önemli olan
konumunu, Osmanlı döneminde SANCAK Merkezi olarak sürdürdüğü bilinmeyen bir
EREĞLİ;
*Tarihi boyunca KAZA-İLÇE olan
ama (boynuz kulağı geçer misali) köyü
olan ZONGULDAK’ın kazası-ilçesi olmaya bırakılan bir EREĞLİ;
*Yedi
Tepeli kentin yedi kocalı hürmüz örneğindeki gibi her kafadan bir ses çıkmakta.
Bu kentte, “büyük bir camiye ihtiyaç
var” diyen de var, “bırakın camiyi ihtiyaç mı var” diyen de var. “Çilek
şeklinde bir cami yapın” şeklinde art niyetli-kinayeli ifadeler kullanan da
var. Ama şunu belirtmeliyim: İsmail Ağa-Ali Molla-İskele-Halil
Paşa-Orhan Gazi-Çelikel gibi camilerin hepsi de Osmanlı döneminde inşa edilen
camiler. Fakat,
1960’da 8.000 olan nüfusumuzun, ERDEMİR’in yapılması sonrasında 1965’te bir anda 18.000 olduğunu ve
bugün 118.000’lere dayandığımızı düşünen her okurumuz, yeni bir camiye olan
ihtiyacımızı görebilecektir..
***Bunların yanında,
yerli-yabancı tartışmalarının da yaşandığı kentimizde, YERLİ ve MİLLİ
olmayan şeytani niyetli-hedefli ve heveslilerin olduğunun, göz ardı edilmemesi
gereken bir EREĞLİ;
‘İyilik
yapacağız’ ‘güzellik yapacağız’ diyerek göz boyayan ama sonunda var olan
gözleri oyan iç ve dış destekli KÖSTEKlerin KÖSTEBEKlerin göz ardı edilmemesi
gereken bir EREĞLİ;
İşte böyle bir EREĞLİ…
***
Bütün bunlara rağmen,
KENDİ TARİHİNİ BİLMEYEN EREĞLİ’nin, Heraklea Pontika Tarihi (Roma-Bizans
dönemi) çok sayıda kitaba konu olmuş, çok sayıda yazar HERAKLEA’yı yazmış. Batıdan birçok araştırmacı Ereğli’ye gelmiş ve bu yönde araştırmalar
yapmış. İçimizde, İspanyaloglar-Fransaloglar var. Yani İspanyolların,
Fransızların bir günlük kent gezileri ile EREĞLİmizin tarihini yazmaya
çalışanlar var.
Yine bugünlerde, Ereğli
Belediyesi-BEÜ gibi resmi kurumlarımızın talepleri doğrultusunda, HERAKLEA
PONTİKA YÜZEYSEL ARAŞTIRMALARI yapılmakta.
Coğrafyamızdaki
her türlü bulgu üzerinden, Heraklea Pontika’nın değerli bir tarihi olduğu
üzerinde yoğun araştırmalar başladı. Bu durum tebrik edilmeli. Edilmeli ama kendi
tarihini bilmeyen bir belediyenin bu yöndeki iyi niyeti de sorgulanmalıdır. Kaç yıldır belediye binası önünde duran anıttaki
“başkanlarımız” isimlerinin birçoğu yanlış diye yazdık durduk. Hatta belediyeye
resmi dilekçe bile sunduk. Tabiri caiz ise “takılmadık” bile..
***
Bakın yine bugünlerde, Ereğli’de çok önemli tarihi çalışmalar var.
Çaylıoğlu
tarafında, İNÖNÜ adı verilen bir
mağarada yapılan kazı çalışmalarında, kentimizin tarihi KALKOLİTİK DÖNEME yani
Milattan önce (Hz İsa’dan önce) 4.000-5.000’li yıllara kadar gittiği tespit
edildi. Böylece 600-700 yıllık kendi tarihimiz hakkında araştırmalarımız
yokken, 6.000-7.000 yıllık kent tarihimiz hakkında önemli detaylar ortaya
çıktı. Bu gelişme, belirttiğim gibi
yaşadığımız coğrafya adına çok-çok önemli.
Ama bu kentin bugün
yaşayanlarının 400-500 yıl önceki bulguları-bilgileri-belgeleri ortaya
konmadan, bunların ortaya çıkmasına çalışılmadan, Kalkolitik dönemin ortaya
çıkmasına nasıl sevinelim ki? Bakın bir gazete haberinde “Karadeniz Ereğli Belediyesi ise Başkan Hüseyin Uysal’ın talimatı ile tüm
imkanlarını arkeologlar için seferber etti” ifadeleri bulunmaktaydı. O zaman, Belediye
ve Başkanımızdan, tüm imkanlarının seferber edilerek, Türk İslam Tarihimizin
yani KENDİMİZİN tarihinin
ortaya çıkarılmasını isteyebiliriz.
***Yaşadığımız
“coğrafya”nın “tarihi” elbette ki önemli; ama bu
coğrafyanın son sahibi olan bizlerin, yani “bu kentte bugün yaşayan
insanların TARİHİ” hakkında bugüne kadar bu kentte ne gibi araştırmalar
yapıldı, bu yönde yapılan ve yapılacak olan
çalışmalar sorgulandı mı destekleniyor mu şeklindeki soruları(mızı)n anlayışla
karşılanmasını umarım.
Tekraren diyorum ki KEN(T)İMİZİN TARİHİ Mİ?
KEN(D)İMİZİN TARİHİ Mİ?
Yorumlar
Yorum Gönder