Ana içeriğe atla

“EREĞLİ’YE, ORHAN GAZİ HEYKELİ DİKİLMELİ”

 Bu talebimizi daha önce bu köşede birkaç defa dile getirdik. İlgili kurum ve kişilerle de paylaştık. HERKÜL’ün adına izafe edilen EREĞLİ’yi fetheden ve Türk İslam diyarı olmasını sağlayan dönem, ORHAN BEY dönemidir. Bu konuda birkaç yıldır çeşitli tartışmalar yaşadık ki bu tartıştığımız kişiler, bize “hepimiz Heraklealıyız” diye ifadeler yazdılar. E zaten yaptıkları tüm çalışmalar da hep bu yönde idi. Yapacakları çalışmalar da bu yönde. Diyorlar ki “Ereğli’nin Roma-Bizans-Ceneviz dönemi tarihleri bulunmaktadır, bu yönde çalışmalar yapmalıyız, kitaplar yazmalıyız”. Bu zamana kadar yaptıkları-yazdıkları yetmiyormuş gibi.. Ereğli’nin Osmanlı tarihini de İspanyol, Fransız yoldaşlara bırakmışlar. .. Peki, EREĞLİ’de Türk İslam tarihimiz adına halkımız ne biliyor, nasıl bir çalışma ortaya kondu.? Hangi eserler ortaya kondu? Var mı bir şey?. Yookk.

Evet tekrar ediyorum, artık HERKÜL-KERBEROS heykelinin bulunduğu kent meydanında, SULTAN ORHAN HEYKELİ DİKİLMELİDİR


Ereğli sahilinde sadece UZUN MEHMET HEYKELİ var. Onu da koruyamamışız. “Efsanedir-sahte kahramandır-Halkevinin ortaya attığı hayali bir kişidir” diyenlere yönelik, hiçbir kurumun tepkisi yok. (Necdet Sakaoğlu-Gürdal Özçakır derken bu kervana Soner Yalçın da katıldı. Ne mi yazdı:

“Kömürü ilk bulan Kahraman” diye ders kitaplarına konan “Uzun Mehmet” de efsanedir; öyle bir kişi ve olay yoktur!”




Bu satırlar; “Galat-ı Meşhur-Doğru Bildiğiniz Yanlışlar-2016” kitabından.

***

Devletimizin yetkililerinin ortaya çıkardığı ve her yıl törenlerle andığı UZUN MEHMET adına ortaya atılan bu çirkin iddialara hiçbir resmi kurumdan “resmi bir açıklama” olmadığı görülüyor. Bakın şu bilgiler Zonguldak Valiliğinin resmi internet sitesindeki ifadeler:


Evet, Valiliğimizin sitesindeki ifade “Taşkömürünün 1829’da Ereğli’nin Kestaneci Köyünden Uzun Mehmet tarafından bulunduğu kabul edilir” şeklindedir. Yani “öyle kabul edilmiştir”. Bu ifadeler bile “netliğe” gölge düşüren ifadeler değil midir? 

18 Mayıs 2017


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...