Ana içeriğe atla

YALVARIYORUM: “ŞU KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUYALIM”

TARİHİ ÇEŞMELER

YALVARIYORUM:

“ŞU KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUYALIM”

Kentimiz ve çevre köyleri Kültür varlıklarınca çok zengindir. Ama her geçen gün yok olmayı beklemektedirler. Önceki yıllarda, Uludağ (Kemer) ve Alakilise köylerinde (tespit edilen) Hıristiyanlık inancına ait kültür varlıkları Kdz Ereğli Müzesi tarafından incelemeye alınmış ve ilgili yerlerdeki yapı unsurları SİT alanı içine alınmıştır.

Belirttiğimiz gibi kentimiz ve çevresi müthiş bir tarihe sahiptir. Fakat bu yazımızdaki konumuz, GÖLEVİÇ ve BAŞÖREN Köylerinde tespit ettiğimiz çeşmelerdir. Her gün çok sayıda insanın su içtiği bu çeşmelerin ÖNEMİ, üzerlerinde OSMANLI DÖNEMİNE AİT METİNLER bulunması. Yani, kitabeleri olması münasebetiyle BU ÇEŞMELERİN VE

KİTABELERİNİN KORUNMASI, tarihimiz adına önemli görülmelidir. Bu çeşmelerde gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

Osmanlı Dönemine ait metinlerin tercümesi sağlanarak, bu kültür varlıklarımızın gelecek nesle aktarılması sağlanmalıdır. Biliyoruz ki bu tarz çok sayıda köy çeşmeleri, kitabeleriyle beraber tarih (yok) olmuştur.

Bu yazımızda bizim tespit ettiğimiz bu iki çeşmenin dışında, çevre köylerimizde araştırma ve incelemeler yapılması sağlanarak, bu gibi kültür varlıklarımızın tespit edilip korunması adına gereken çalışmalar yapılmalıdır.

Bu konunun, SADECE, Kültür Varlıklarını Koruma ile ilgili kurumlara ve Tarih Doğa ve Kültür Derneklerine bırakılmaması gerektiği aşikardır.

BU ÇEŞMELERDE KAYBOLAN ANILAR DA VARR!!

Biliyorsunuz ki her köy meydanlarında bu çeşmeler bulunurdu. Evlere bu çeşmelerden bakraçlarla su taşınırdı. Yoldan geçenler su içip (yaptıranlara) dua ederdi. Zaten bu çeşmelerin yapılmasının niyeti hayır (sevap) kazanmak idi.

Şöyle biraz düşünün.. Bu çeşme(ler)in arkalarında, köy ahalisinin çamaşır yıkadığını.. Yunaklıklarını.. Evet düşünün, köyün kadınları (ateş üzerinde) kazanları kurar, çamaşırları orada yıkardı değil mi?. Ve hatta mevsim uygun olduğunda, çocukların da orada taşa oturtulup yıkandığını hatırlayanlarınız bile olacaktır. İşte bunlar bir dönemin kültürel tanıklarıdır. Ama o tanıklar (çeşmeler) bir bir yok olduğu için, anılar da yok oldu.

Hatta bayram havasında - eğlence havasında idi bu çeşmeler.

Yine eğer köy kadınlarını dinlerseniz ilk aşk öyküleri o çeşmelerde terennüm edilirdi (fiskoslar eşliğinde)...

Haa, çok da dedikodulara şahit olmuştur o çeşmeler değil mi?

Evet her ne olursa olsun, bir bir yok olan o çeşmeler bir TARİHTİR..

Ne dersiniz…





14.2.2017 12:09:00

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MAZHAR PAŞA VE EREĞLİ’DE OSMANLI ÇİLEĞİ

  Yazar Sermed Muhtar Alus, 22 Mayıs 1946 tarihli Akşam Gazetesinde ÇİLEK başlığı altında şunları yazar: “Çilek hala ortalıkta kıt. Boğaziçi çilekleri, Frenk çilekleri (çilek rengi) tabirinin çıkışı. Karadeniz Ereğlisi çilekleri… Çileğe dair birkaç fıkra.. Tarihe göre ÇİLEK..”         “…Öteden beri, meyvaların kibarıdır. İstanbul’un Boğaziçi topraklarında yetişenler dünya yüzünde rastlananların en nefisi, en aliyyülâlâsıdır. Vaktiyle derlerdi ki;”         “Arnavutköyü’nünki elde bir deste güldür velakin Çengelköyü, Beylerbeyi, Anadoluhisarı tepelerinin, Kuruçeşme-Emirgan-İstinye-Büyükdere sırtlarının hatta Beşiktaş’taki Hacı Hüseyin bağı ile Ihlamur bayırlarınınkini de yabana atmayalım; berikilerden aşağı değildir.”         “Bunlara  OSMANLI ÇİLEĞİ  veya Yerli Çilek adı verilirdi. Açık pembe renkli, harikulade kokulu, orta kıtada gayet de lezizdirler. Mayıs’ın haftasın...

EREĞLİ’DE (16.YY) OSMANLI DÖNEMİ ESERLERİ

  Kenan Ziya Taş’ın “16.YY’DA BOLU SANCAĞI”nı konu edinen tez çalışmasının 184.sayfasında, 1500’LÜ YILLARDA EREĞLİ VE CİVARINDA BULUNAN BAZI TARİHİ ESERLERİ SIRALAR. 1-*Ereğli Cami-i Şerifi: Nefs-i Ereğli’dedir(içinde). Vakıfları arasında 1676 akça nakit para ile bir çok çiftlik ve tarla bulunmaktadır. (Kaynak: KK TD 547, v 208a-209b.) ORJİNAL BELGEDEKİ İFADE:  KK. TD. 547 v 208-209: Karye-i Ereğli''de Halil ve Yazıcı oğlu Durmuş''un tuttuğu çiftlik ve Kethüda İlyas''ın tuttuğu çiftlik vakfiyet üzere mutasarrıf ola gelmiş Ereğli Camii hatip ve imam olanlara meşruttur deyu mukayyettir defter-i atik-i haliya Hatip Osman ve İmam Mehmed olduğu. 2-*Kilise Camii: Bendereğli Nahiyesindedir. Müezzinine yevmi üç akça vazife verilmiştir. (Kaynak: KK TD 547, v 214a.) İlginç ve de önemli olan ise, Osmanlı Arşiv Belgelerindeki SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ adı, günümüzde yaşamamaktadır. Bu Caminin, bugün bulunduğu yerdeki adı ÇELİKEL CAMİSİ olduğu belirtilmektedir.. Aslen Ereğli’miz...

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...