Son birkaç yazımızda EREĞLİ’nin YEREL TARİHİNDE kaybolan önemine değinmiştik. Ereğli’de uzun yıllar basın emekçiliği yapan Gazeteci Sayın Sina Çıladır Yeni Ufuk’taki 9 Ocak tarihli yazısında, gazeteci E. BEKTAŞ’ın yazılarına yönelik olarak şu ifadeleri yazar: “Ereğli için, özetle, ‘sürekli olarak ihmale ve haksızlığa uğrayan bir ilçe’ tablosu çiziyor.”. “Erdemir gibi toplumsal fonksiyonu da bulunan bir sanayi devine sahip bir ilçenin, ‘üvey evlat’ olduğunu söylemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Ereğli, Erdemir ile Zonguldak’ın bütünü içinde imtiyazlı bir ilçe olagelmiştir elli yıldır”. “Ereğli, ‘imtiyazlı ilçe’ konumunu bugün de koruyor. Buradan bakıldığında, ihmal edilmiş değil, ihya edilmiş bir kenttir Ereğli !”.. Çıladır’ın bu ifadelerine toptan reddiyecilik yanlış olur. Evet, EREĞLİ’yi bugünkü Ereğli yapan ERDEMİR’dir. Fakat, ERDEMİR EREĞLİ’YE YAPILDI diye İMTİYAZLI BİR İLÇE demek de yanlış olacaktır. Çünkü ERDEMİR Ereğli’ye kurulmuşsa, böyle bir fabrikanın böyle bir coğrafyada...