Ana içeriğe atla

EREĞLİ’DE YAZILAN TARİHİ BİR ESER: “Kitâbü Bahri’l-Esved ve’l-Ebyaz”

 SEYYİD NUH EFENDİ VE EREĞLİ:

İslam Tetkikleri Enstitüsü Derginin, yıl 1971 - Cilt 4, Cüz-3/4.sayısının 34.sayfasında M. Tayyip Gökbilgin’in bir makalesi bulunmaktadır. Makale “İtalyan Kütüphanelerindeki Bazı İslami ve Türkçe Yazmalar” başlığını taşımaktadır.

Makalenin giriş cümlesi aynen şu ifadelerden oluşmaktadır: “İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisinin Cilt 3, Cüz 2/4 (1960)’te vaktiyle yayınladığımız bir makalede İtalyan Kütüphanelerindeki araştırmalarımız sırasında rastladığımız bazı İslami yazmalar üzerinde açıklamalar yapmış, fakat çeşitli nedenlerle makaleye devam ederek tamamlayamamıştık. Şimdi bu imkanı elde ettiğimiz cihetle, bu konudaki diğer yazmaları, ayrıca genellikle tarih – kültür ve medeniyetimizle ilgili Türkçe yazmaları da söz konusu ederek, tanıtmak istiyoruz”..

Bahsedilen derginin 46.sayfasında BOLOGNA, BIBLIOTECA UNIVERSITARIO BOLOGNA başlığı altında, Ereğli ile ilgili şu bölüm bulunmaktadır:

“II. (3609) NOE EFENDİ LİBER GEOGRAPHİCUM PONTİ”

Euxini Marisa, Mediteranei

“İş bu kitap, Sultan Mehmed’in evail-i Padişahlığında Seyyid Nuh nam bir efendi gezdüği vilayetleri tasvir eyleyip bu kitabı telif eyleyip, deniz kitabı isim komuşlardır. Haliya filcümle reisân-ı mâ beyninde istimal olunur zira ekser BAHR-İ ESVED ve BAHR-İ EBYAZ mühim olmağla limanların bulmağiçün vaz eylemişlerdir. Ve cemî’i büldân ki eğer mâmur ve eğer harâb resmi içinde resmolunmuştur ve ismi bu cetvelanda şerholunmuştur” folio 107.”

“Baştaki fihristte KALE-İ BOĞAZ HİSAR, KALE-İ EREĞLİ, KALE-İ SİNOP .. ile başlıyor ve yedinci sahife sonunda …… ile nihayet buluyor. Var 55 de eşkâl-i şerhi Venedik, şehr-i Moran, sonra Ravenna ve Ferrara kaleleri de resmedilmişdir. Karadeniz ve Akdeniz sahilleri muhtasar anlatılmış ve batıya doğru gittikçe daha fazla teferruata gidilmiştir. Var. 107 de …….ile nihayet bulmaktadır.

Yukarıdaki kaynak metinden anlaşılacağı üzere, Prof. Dr. Tayyip Gökbilgin İtalya’da yaptığı araştırmalarını bu dergide yayınlamıştır. Bu yayınladığı makalelerden de anlaşılacağı üzere, Sayın Gökbilgin İtalya’daki Osmanlı dönemi yazma eserlerini tespit edip yayınlamıştır. Ereğli ile ilgili olduğu tespit edilen eserin Sultan Mehmed döneminde yazıldığı ve konu olarak denizleri ve limanları işlediği anlaşılmaktadır.

Yazarı SEYYİD NUH EFENDİ olarak belirtilen eserin adı ise KİTAB-I BAHR’UL ESVED VE’L BEYZ olarak belirtilmektedir.

Yine anlaşıldığı kadarıyla kitap, Osmanlıların tamamen hakim olmaya başladıkları ya da oldukları Karadeniz ve Akdeniz’e dair bilgiler içermektedir. Yazarının Seyyid Nuh Efendi olduğu belirtilen bu eserin yazıldığı yer olarak, KAL’A-İ EREĞLİ yani Ereğli Kalesi belirtilmektedir. Dikkatimizi çeken, daha önceki araştırmalarımızda da belirttiğimiz üzere, Ereğli’de Seyyid Nasrullah Efendi ismi sıkça duyulan-belirtilen bir isimdir, fakat yazarın bu makalesi ile ilk defa Seyyid Nuh Efendi adını duymaktayız. Fakat her iki isim hakkında da biyografik verilerimiz bulunmamaktadır.

İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE BU ESER HAKKINDA:
İslam Ansiklopedisinde (cilt-16 / sayfa-212) “HARİTA” başlığı altında bilgi veren “Fikret Sarıcaoğlu” konumuzla ilgili şu ek bilgileri vermektedir:

“1648-1650 yılları arasında meydana getirildiği tahmin edilen Seyyid Nuh’un Deniz Kitâbı (Kitâbü Bahri’l-Esved ve’l-Ebyaz), Karadeniz ve Akdeniz limanlarının kaleler itibara alınarak çizilmiş 204 portolanını ihtiva etmektedir (Bologna, Biblioteca Universitaria, MS, nr. 3609). Seyyid Nuh’un kitabıyla ilgili problemler süregelmektedir. Pîrî Reis’in Kitâb-ı Bahriyye’sinin esere model oluşturduğu apaçıktır ve bu bakımdan onun değişik bir kopyası telakki edilir. Karadeniz’in anlatılmadığı Pîrî Reis’in kitabından bu noktada ayrılan eser, iç deniz hükmünde olan Karadeniz’in 1699’dan sonraki kısmen değişen durumuyla daha fazla önem kazanmıştı.”
***

PROF. DR. ALİ OSMAN ÖZCAN:
Sayın Özcan (Osmanlı Devri Kastamonu Vilayeti Salnamelerinde Bolu Sancağı Cilt II-Güray Önal’dan iktibas ederek) Pusula’daki 03.08.2014 tarihli “16. Yüzyıldan Günümüze Zonguldak Bölgesi''ndeki Nüfus Hareketleri ve Köyler” başlığı altındaki yazısında şunları yazar: “Nuhviran köyü de Niran olarak yazılmıştır ki, bu köy Neyren olarak da adlandırılmaktadır”.

Bu durumda, eski adı Nuhviran olduğu belirtilen Neyren’in adının NUH adlı bir zattan gelmiş olduğunu düşünmek mümkündür.

BİR TELEFON GÖRÜŞMEMİZ:
(Ereğli Tarih Doğa Derneği Başkanının her ne kadar Ali Osman Özcan’ı “Ereğlili Profesör” diye yazmış olsa da) Zonguldak-Kozlu’nun Saka Köyünden olduğu bilinen Prof. Dr. Ali Osman Özcan Hocamız ile yaptığım bir telefon görüşmesinde ‘Neyren-Nuhviran adının kaynakları hakkında’ Sayın Özcan’dan bilgi belge sormuştum. Bana “Nuhviran adı Nuh Tufanından geliyor olmalıdır” şeklinde bir yorumda bulunmuştu. Hatta “bu konuda bir yazı hazırlıyorum, orada her şeyi belirteceğim” demişti. Ben de yukarıdaki bilgilere-kaynaklara ulaşmış olmanın rahatlığıyla “ama Hocaamm” dedim. “Bu konuda yanılmış olabilir ve Nuhviran adının Nuh Peygamberden geldiğini üreterek başka bir yanlışın içine girilebilir” demiştim. Hocamız bahsettiği yazıyı hazırlama sürecinde imiş ve bu yönde bir kanısı var idi.

Sayın Özcan’a “Hocam bu konuda yanılmış olma ihtimaliniz olabilir. Çünkü Prof. Dr. Tayyip Gökbilgin’in İtalya’da bir kaynaktan tespit ettiği bir bilgiye göre, Ereğli’de Seyyid NUH adında bir zat yaşamış. Ve Ereğli Kalesinde yazdığı bir eseri de varmış. Bu zat, Orhan Gazi döneminde Ereğli’de yaşadığı belirtilen Seyyid Nasrullah’ın neslinden olmalıdır” dedim. (BU ARADA: Her ne kadar Ereğli’de SEYYİD nesli olduğunu dile getirdiğimizde, bazıları rahatsızlıklarını kamuoyuyla paylaşmış olsalar da Ereğli ve civarındaki Seyyid’ler bir gerçektir diye düşündüğümü paylaşmalıyım..)

Sayın Özcan “yaa öyle mi” dedi. “Evet Hocam, bu Nuhviran adı o NUH adlı zattan verilmiş olmalıdır” deyince, “hee, doğru, olabilir” demişti. Açıkçası ben, Hocamızın bu konudaki ilgili yazısını bekledim, o da bizim bu konudaki yazacaklarımızı… Fakat hastalık süreci Hocamıza bu imkanı vermedi. Kendisinin rahatsızlığını haber alınca, telefonla tekrar aradım, “Recep’cim şimdi hastaneden çıktım, eve gidiyorum” demişti. Daha sonra tekrar aradığımda da eşi ile görüşmüştüm. Fakat Zonguldak yerel tarihi adına güzel çalışmalar ortaya koyan Ali Osman Özcan Hocamızın fani alemden baki aleme göçtüğü bilgisini, sevgili eşinin sosyal medya aracılığı ile paylaştığı şu ifadeler ile öğrenmiş olduk:

“Aysel Ferah Özcan-12 Ağustos, 00:53- Canım, meleğim, hayat arkadaşım, hocam, eşim Prof. Dr. Ali Osman Özcan''ın kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Cenazesi Cuma namazına müteakip Maltepe Büyük Cami emniyet Müdürlüğü yani kılınacak cenaze namazına müteakip Sakarya''da toprağa verilecektir. Allah gani gani rahmet eylesin”. ALLAH RAHMET EYLESİN. AMİN.

SON NOT: Seyyid Nuh Efendi’nin yazmış olduğu belirtilen ve bu yazımıza konu olan eserin (Ereğli Kalesinde yazılmış olması hasebiyle) ÖNEMİNİ, (yerel)tarih uzmanları (sanırım) takdir edecektir.


6.9.2016 16:13:12

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MAZHAR PAŞA VE EREĞLİ’DE OSMANLI ÇİLEĞİ

  Yazar Sermed Muhtar Alus, 22 Mayıs 1946 tarihli Akşam Gazetesinde ÇİLEK başlığı altında şunları yazar: “Çilek hala ortalıkta kıt. Boğaziçi çilekleri, Frenk çilekleri (çilek rengi) tabirinin çıkışı. Karadeniz Ereğlisi çilekleri… Çileğe dair birkaç fıkra.. Tarihe göre ÇİLEK..”         “…Öteden beri, meyvaların kibarıdır. İstanbul’un Boğaziçi topraklarında yetişenler dünya yüzünde rastlananların en nefisi, en aliyyülâlâsıdır. Vaktiyle derlerdi ki;”         “Arnavutköyü’nünki elde bir deste güldür velakin Çengelköyü, Beylerbeyi, Anadoluhisarı tepelerinin, Kuruçeşme-Emirgan-İstinye-Büyükdere sırtlarının hatta Beşiktaş’taki Hacı Hüseyin bağı ile Ihlamur bayırlarınınkini de yabana atmayalım; berikilerden aşağı değildir.”         “Bunlara  OSMANLI ÇİLEĞİ  veya Yerli Çilek adı verilirdi. Açık pembe renkli, harikulade kokulu, orta kıtada gayet de lezizdirler. Mayıs’ın haftasın...

EREĞLİ’DE (16.YY) OSMANLI DÖNEMİ ESERLERİ

  Kenan Ziya Taş’ın “16.YY’DA BOLU SANCAĞI”nı konu edinen tez çalışmasının 184.sayfasında, 1500’LÜ YILLARDA EREĞLİ VE CİVARINDA BULUNAN BAZI TARİHİ ESERLERİ SIRALAR. 1-*Ereğli Cami-i Şerifi: Nefs-i Ereğli’dedir(içinde). Vakıfları arasında 1676 akça nakit para ile bir çok çiftlik ve tarla bulunmaktadır. (Kaynak: KK TD 547, v 208a-209b.) ORJİNAL BELGEDEKİ İFADE:  KK. TD. 547 v 208-209: Karye-i Ereğli''de Halil ve Yazıcı oğlu Durmuş''un tuttuğu çiftlik ve Kethüda İlyas''ın tuttuğu çiftlik vakfiyet üzere mutasarrıf ola gelmiş Ereğli Camii hatip ve imam olanlara meşruttur deyu mukayyettir defter-i atik-i haliya Hatip Osman ve İmam Mehmed olduğu. 2-*Kilise Camii: Bendereğli Nahiyesindedir. Müezzinine yevmi üç akça vazife verilmiştir. (Kaynak: KK TD 547, v 214a.) İlginç ve de önemli olan ise, Osmanlı Arşiv Belgelerindeki SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ adı, günümüzde yaşamamaktadır. Bu Caminin, bugün bulunduğu yerdeki adı ÇELİKEL CAMİSİ olduğu belirtilmektedir.. Aslen Ereğli’miz...

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...