“KURBAN” OLAYIM:
Bu deyimi sıkça duyarsınız. Bir kişi ya da bir şey için kendini feda etmekle açıklanan bir deyim.. Bu deyimin “kökeni”, “din”lerde yerini bulmuştur. İslamiyet’te, Hz İbrahim’in isteğinin gerçekleşmesi sonrasında yaşanıyor. Hz İbrahim, Allah’a verdiği sözünü yerine getirmek için, oğlu İsmail’ini KURBAN etmek üzere hazırlandığında, insanın kurban olamayacağı belirtilerek bir kurbanlık KOÇ fidye edildi.
KEVSER SURESİNDE KURBAN:
İnnâe''taynâ kel kevser (Muhakkak Biz, sana Kevser''i verdik)..Fesallilirabbike ve’n-har (Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!)..İnneşâ-niekehüvelebter (Doğrusu sana kin besleyendir soyu kesik olan!)..
إِنَّاأَعْطَيْنَاكَالْكَوْثَرَ *فَصَلِّلِرَبِّكَوَانْحَرْ * إِنَّشَانِئَكَهُوَالْأَبْتَرُ
Kurban kesen milyonlarca Müslüman, bu suredeki “ve’n - har” ifadesini dikkate alarak, ‘kurban kesmeyi kendilerine VACİP kabul ederek’ kurbanlarını kesmektedir.
***
Fakat; İNSANLARIN DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜKLERİNE müdahale etme hakkını kendilerinde gören (özellikle son yıllarda sayıları bir hayli artan) ve İnsanlara adeta ‘din dersi’ vererek inandıklarının “hata” olduğunu belirtenler bulunmaktadır. Oysa (bu kişiler) vermeye çalıştıkları bu din dersinden (fetvasından) bir önceki akşam eline aldıkları rakı kadehi ile sosyal medyada bu anlarını paylaşanlardan biri ise verilen ders karşılığını bulabilir mi!?. Bilmiyorum ama (yaşamadıkları halde, insanların inançlarına müdahale eden) bu kişilere yönelik olarak söylenebilecek, şu sözü de hatırlayalım: “Dinimize dahleden, bari Müselman olsa”..
Bu ifade, XVII. yüzyılda yaşamış olan Osmanlı Şeyhülislamlarından Mehmet Bahaî Efendi’nin bir şiirinde bulunmaktadır:
Zahidin her ne kadar ta’nıfiravan olsa
Ana gam yemez idik zerrece irfan olsa
Sıdk ile mezheb-i İslâm’da pûyan olsa
Bize mülhid diyeninkendüdeîman olsa
Dahleden dinimize bari müselman olsa.
MEHMET BAHAİ EFENDİ (17, yy)
Bu dizeler şöylece açıklanmıştır: “Dünyayı terk eden insanın, her ne kadar ayıplaması çok olsa da, ona gam yemezdik. Yeter ki ayıplayanın zerre kadar irfanı olsun; doğrulukla İslâm mezhebi yolunda koşan olsun. Bize dinsiz diyenin kendisinde iman olsa, dinimize karışan bari Müslüman olsa ya”..
***
Yukarıdaki ifadelerimize; KESİLEN KURBANLAR İLE İNSANLARIN FAKİR VE İŞSİZ KALMASI arasında ilişki kuran Ereğlili bir gazetecinin ifadeleri neden oldu.
O gazeteci (Kurban Bayramı gününde) mealen şu ifadeleri yazıyordu:
“Şu kesilen kurbanlar.. sadece benim köyümde kesilen 120 hayvan.. Her birini 7.000 tl’den hesaplarsak, sadece köyümde 1 milyon tl gitti. Bu para için biraz düşünsek, asgari ücretle çalışan on kişinin on yıllık parası… Bu durumu bir de Türkiye genelinde düşünün ve fakirler neden fakir kalmış anlayın.. Ülke genelinde 500 yüz bin hayvan kesildiğini hesap edin, 300 milyon ettiğini göreceksiniz.. Bu parayla, 1150-1300 arasında insanın çalışabileceği bir fabrika kurulmuş olsa, işte o zaman KURBANIN ASIL DEĞERİ olur”..
Diyeceksiniz ki bu kişi bir de “insan sağlığına zarar veren, uyuşturucunun-alkolün-tütün mamullerinin ve daha birçok şeyin bu şekilde hesabını yapıverse yaa”…
Ya da; ALLAH’ın, kullarının hizmeti-gıdası vb üzerine yarattığı hayvanlardan “(Kurban Bayramı dışında) bir yıl boyunca”, köyünün-ilçemizin-ülkemizin insanlarının et yemesi için kesilenlerinin de bir hesabını (ya da O kesilen hayvanlardan ne kadarının etinin mangallandığının da hesabını) yapıverse ya…
İşte bu hesap, belki, ALLAH’a olan şükrümüzün edasına yarar, değil mi?. İşte bu hesap, ALLAH’ın insanlara takdir ettiği-verdiği nimetleri için, neleri kurban ede(bile)ceğimizi (KURBANIN ASIL DEĞERİNİ) düşünmemize yarar belki, değil mi?..
***
HAC SURESİ-37. AYETİ:
“Onların (hayvanların) etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele. DİYANET MEALİ”
20.9.2016 18:09:11
Yorumlar
Yorum Gönder