Ana içeriğe atla

İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE: EREĞLİ

 GİRİŞ NOTU:

Aşağıdaki metin 1945 yılında Milli Eğitim Basımevince basılan İSLAM ANSİKLOPEDİSİ’nin 4. cildinden iktibas edilmiş olup, paragraf başlarındaki konu başlıkları şahsımızca eklenmiştir.

KDZ EREĞLİSİ: 
Efsaneye göre, Herakles’in cehenneme indiği Acherusia Mağarasının bulunduğu yerde, Megaralılar tarafından 560 (MÖ) yılına doğru Mariandyn’lar memleketi dahilinde, Lykos Deresi ağzının şimalinde kurulmuş, az sonra kuvvetli ve muhtar bir idareye sahip olmuş, IV. (MÖ) asırda Tiran’lar tarafından idare edilmiş, bunların ilki olan KLEARCHOS zamanında çok inkişaf etmiş, kısa bir müddet LYSİMACHOS’un hükmüne geçmiş, 281’de tekrar muhtariyetine kavuşmuş, Romalıların hükmü Anadolu’ya yayıldığı sırada MİHRİDATES’e karşı olan harplerle bitaraf kalmış ise de gizlice ona yardım ettiği bahanesi ile LUCULLUS tarafından gönderilen COTTA tarafından muhasara ve tahrip edilmiş, sonra yeniden tamir edilerek, ANTONİUS tarafından Galatlara verilmiş ve az sonra Pontos Roma eyaleti hudutları içine girmiştir. Bu sırada şehre HERAKLEİA PONTO deniliyordu.

EREĞLİ ESKİ ÇAĞLARDA METROPOLİS İDİ: 
Şehrin kadim çağa ait eski bir adı da METROPOLİS idi.

OSMANLI DÖNEMİ:  
Uzun müddet şaki Roma İmparatorluğuna bağlı bulunan EREĞLİ, 1360 senesine doğru, muhtemel olarak satılmak suretiyle Türklerin eline geçti (bk. W. HEYD; Hist. Du Commerce du Levant, II-359) ve 1393’e doğru I. Bayezid tarafından Osmanlı mülküne katıldı.
(R.Ç-Kaynak belirtilmemiş ama bu rivayet Clavijo’ya ait. Maalesef bizim bu konudaki çalışmalarımıza kadar, Ereğli’nin Osmanlı tarihine dair kayda değer bir çalışma yapılmamış olduğunu görmekteyiz. Batılı gezginlerin, kentimizdeki birkaç günlük gezi notları dışında dikkate değer bir bilgi-eser üretilmemiş gibidir.)
Evliya Çelebi’nin Bartın Ereğlisi dediği ve Cihannüma’da adı Bendereğli (Bender Ereğli) şeklinde yazılı olan (bu ad bazı ecnebi kaynaklarında Punderekli şeklini alarak, yakın zamana kadar ecnebi haritalarında baki kalmıştır: Bender Heraclee) bu kasaba, Anadolu Eyaletinin Bolu Sancağına bağlı bir kaza merkezi olmuş, 19. asırda Kastamonu (Eyalet) Vilayetinin Bolu Sancağına, nihayet Zonguldak Vilayetine bağlı bir kazanın merkezi olmuştur.

EREĞLİ’NİN EHEMMİYETİ: 
Ereğli’nin eski ve yeni devirlerde ehemmiyeti, Anadolu’nun tabii limandan yana çok fakir olan garbi Karadeniz kıyılarında Alaca ve Baba (eski Acherusias) burunlarının teşkil ettiği tabii dalga kıran ile şiddetli şimal rüzgarlarından korunmuş olmasından ileri gelmiştir.

EREĞLİ’NİN İHRAÇ ÜRÜNLERİ: 
Hem civarından getirilen kereste odun meyva yumurta gibi mahsullerin ihraç edildiği, hem de fırtınalar sırasında gemilerin iltica ettiği bir liman hizmetini görmüş ise de bu limanın batı rüzgarlarına açık bulunması, kışın bir çok kazaların vukuuna meydan vermekte idi.

LİMANI DOLDURAN GEMİ ENKAZI TEMİZLENMİŞ: 
19. asrın ikinci yarısında bu havalideki zengin maden kömürü damarları işletilmeye başlandığı sırada, kömürlerin asıl istihrac sahası biraz daha şarkta (Zonguldak-Kozlu) olmasına rağmen, bütün sahaya Ereğli Kömür Havzası adı verilmiştir ki her ne kadar bu ad zamanımıza kadar payidar olmuşsa da 20. asır başlarından sonra, Zonguldak’ın inkişafı ile Ereğli az çok gölgede kalmış ve rolü hemen hemen kömür gemilerinin nöbet beklediği veya fırtına sırasında sığındıkları bir demirleme yeri olmaya inhisar etmiş ve ancak son senelerde limanı dolduran gemi enkazı temizlenmiş, asri ihtiyaçları karşılayacak dalga kıranlı bir liman inşasına başlanmıştır.

DEMİRYOLU: 
Zonguldak demiryolunun buraya kadar uzatılması ile Ereğli hala kendi adını taşıyan kömür havzasının gerçekten iskelesi olacaktır.

CUİNET’E GÖRE EREĞLİ NÜFUSU: 
19. asrın sonuna doğru kasabanın nüfusu Cuinet’e göre 1.255 evde yaşayan 6.274 (5.032 Müslüman-1.242 Rum) idi. 1314 Kastamonu Salnamesine göre ise bu nüfus 915 evde yaşayan 5.300 kadar idi. Ereğli Kasabasının nüfusu 1940’ta 5.415 iken, 1945 sayımının muvakkat neticelerine göre, 6.375 olmuştur. 1.165 metrekare arazi üzerinde 121 köyü de ihtiva eden Ereğli Kazasının nüfusu ise 53.606’ya varmaktadır.

 

        Bibliyografya:

        1-Pauly-Wissowa, Realencyclopadie, 8, 433

        2-Hommaire de Hel, Voyage en Turguie et en Perse, IV, 339-341

        3-Ch Texier, Asie Mineure, s. 623 v .d.

        4-Ritter, Erdkunde, XVIII, 755 v. D.

        5-W. v Diest, Petermann’s geogr. Mitteil, Erg. -H. 94 s.79

        6-G. Perrot, Galatie et Bithynie, I, 15 v. d.

        7-Cihannüma (nşr. İbrahim Müteferrika), s.653

        8- V. Cuınet, La Turguie d’Asie, IV, 512

        9-Kastamonu Vilayeti Salnamesi, 1314 h.



19.4.2016 11:22:40


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...