Ana içeriğe atla

“Efsane değil, gerçek: UZUN MEHMET”

 (Kitaptan) GİRİŞ

Ereğli tarihi üzerine çok değerli çalışmalar yapıl(a)madığını maalesef belirtmek zorundayım. Bunun yanında yerel tarih üzerine bir şeyler yapmak isteyen, bir şeyler yazmak isteyen olduğunda, kendi oluşturmak istedikleri (tekerlerine) tekellerine zarar gelecek endişesini taşırcasına hemen çullananlara şahit olmak üzücü ama yapacak bir şey yok.

İki üç yıldır bu çalışmanın derlemesi üzerinde emek sarf ettim. Maalesef bu güne kadar, Ereğli’de Uzun Mehmet’in biyografisi üzerine bir çalışma yapılmamış. İşte sonrasında da ayıkla pirincin taşını: “Meğer Uzun Mehmet diye biri yaşamamış!!..”

Kitabımızın sayfalarını çevirdiğinizde göreceksiniz ki “Uzun Mehmet efsanedir” diyenlerin sayısı hiç öyle az değil. Kitaplara dergilere gazetelere bu kadar yazılar döşeyenlerin sayısı az değil. Ama EREĞLİ’mizin tarihçi araştırmacılarından bu konuda karşı bir yazı maalesef yok. Ama, “Uzun Mehmet efsanedir” gemisine binenlerimiz de var. İşte bu ayıp bize yeter.! 200 yıl önce Ereğli’de doğmuş yaşamış ve kömürün keşfinden sonra da bir şekilde ölmüş bir EREĞLİLİ olan Uzun Mehmet’e maalesef sahip çıkamamışız..

Kitabımızda, “Uzun Mehmet sahte bir efsanedir” diyenlerle “Uzun Mehmet gerçek ve buluşuyla efsane kişidir” diyenlere dair karşılıklı yazılar okuyacaksınız.

“Efsane” daha çok ‘söylence’ olarak kabul edilir ve olmayan bir olay ya da kişi; gerçekte olmuş-yaşamış gibi, kuşaktan kuşağa aktarılan öykülerden oluşur. “Efsane” kelimesi yine gerçekten yaşamış kişilerin kahramanlıklarını-öykülerini de karşılar ki bize göre Uzun Mehmet böyle bir kişidir.

Kitabımızda “Uzun Mehmet Efsane mi Gerçek mi Karar Sizin” demiyoruz. Çünkü kitabımız dahilinde “Uzun Mehmet gerçek bir kişidir ve Ereğlilidir” bilgisini paylaşmaya çalıştık. Bu konuda kafasında şüphe olanların, şüphelerini gidermek için uzun süredir içinde bulunduğumuz bu çalışmamızın; kafalardaki soru işaretlerini gidermeye yaracağını ümit ederim. Bunu başardığımızda, en heyecan duyacağımız şey: “Hakkı haklıya teslim etmenin huzuru” olacaktır.. Bunu başarmak içindi tüm çabalarımız. Ne kadar başardığımızı-başarabileceğimizi, okuyucularımızın takdirine ve teveccühüne bırakıyorum.

 …

Aşık Veysel’in dizelerinde belirtildiği gibi “İki kapılı handa, bizim gibi yaşayan ve Leblebici Hanı’nda son nefesini verdiği belirtilen, bir garip adam” olarak da tanıtılan UZUN MEHMET’e  Allah’tan rahmet dilerim.

KAPAK: Kdz Ereğli’nin yerel tarihi adına hazırlamış olduğumuz “Başviran’dan Cuma’ya ORMANLI” “Kara Papaz MAKARİOS’UN İNTİKAMI” “ORHAN GAZİ VE BİR FETİH” adlı kitaplarımızdan sonra; “Efsane değil, gerçek: UZUN MEHMET” adlı bu çalışmamızda, Türkiye çapında yaygın olarak “efsane mi gerçek mi” tartışmalarına neden olan UZUN MEHMET’in kimliği üzerine bir yolculuk yaptık.

Kitap, “Uzun Mehmet Efsanedir” diyenlerle “Uzun Mehmet gerçek bir kişidir” tezleri üzerine kuruludur. Amacımız, yeni bir tartışma üretmek ya da bir tartışmada taraf olmak değil, gerçek bir kişinin hakkının suistimal edilmemesini sağlamaktır diyebilirim.

Bilinmelidir ki UZUN MEHMET, EREĞLİ’nin bir evladıdır ama UZUN MEHMET’i tanı(t)mak sadece Ereğlililerin üzerine düşen bir vazife olmamalıdır. Ayrıca bu vazifenin sadece 10-15 dakikalık resmi programlara indirgendiği için de bugünkü duruma gelindiği düşünülmelidir. Başta Valilik Kaymakamlık Belediye gibi resmi kurumlar, sonra da çeşitli sivil toplum kuruluşları, odalar ve dernekler bu konuda gereken hassasiyeti göstermelidir.

Bahri Savaşkan “İki asır kadar önce adı ve sanı olmayan Zonguldak’ı Türkiye’nin en tanınmış illerinden biri yapan, maden kömürüdür. Onun bulucusu ise UZUN MEHMET adındaki delikanlıdır. Bu gence, saygı ve şükran yalnız Zonguldaklıların değil, bütün Türk milletinin borcudur” diye yazar ki çok doğru ifadelerdir.

Mezarı bile bilinmeyen “Ülkemize sanayinin kapısını açan bu kahramanın ma’kus talihi artık değişmeli ve hayatı belgesellere filmlere konu edinmelidir” desem, acaba abartılı bir laf mı etmiş olurum?

 


2.12.2015 16:24:55

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MAZHAR PAŞA VE EREĞLİ’DE OSMANLI ÇİLEĞİ

  Yazar Sermed Muhtar Alus, 22 Mayıs 1946 tarihli Akşam Gazetesinde ÇİLEK başlığı altında şunları yazar: “Çilek hala ortalıkta kıt. Boğaziçi çilekleri, Frenk çilekleri (çilek rengi) tabirinin çıkışı. Karadeniz Ereğlisi çilekleri… Çileğe dair birkaç fıkra.. Tarihe göre ÇİLEK..”         “…Öteden beri, meyvaların kibarıdır. İstanbul’un Boğaziçi topraklarında yetişenler dünya yüzünde rastlananların en nefisi, en aliyyülâlâsıdır. Vaktiyle derlerdi ki;”         “Arnavutköyü’nünki elde bir deste güldür velakin Çengelköyü, Beylerbeyi, Anadoluhisarı tepelerinin, Kuruçeşme-Emirgan-İstinye-Büyükdere sırtlarının hatta Beşiktaş’taki Hacı Hüseyin bağı ile Ihlamur bayırlarınınkini de yabana atmayalım; berikilerden aşağı değildir.”         “Bunlara  OSMANLI ÇİLEĞİ  veya Yerli Çilek adı verilirdi. Açık pembe renkli, harikulade kokulu, orta kıtada gayet de lezizdirler. Mayıs’ın haftasın...

EREĞLİ’DE (16.YY) OSMANLI DÖNEMİ ESERLERİ

  Kenan Ziya Taş’ın “16.YY’DA BOLU SANCAĞI”nı konu edinen tez çalışmasının 184.sayfasında, 1500’LÜ YILLARDA EREĞLİ VE CİVARINDA BULUNAN BAZI TARİHİ ESERLERİ SIRALAR. 1-*Ereğli Cami-i Şerifi: Nefs-i Ereğli’dedir(içinde). Vakıfları arasında 1676 akça nakit para ile bir çok çiftlik ve tarla bulunmaktadır. (Kaynak: KK TD 547, v 208a-209b.) ORJİNAL BELGEDEKİ İFADE:  KK. TD. 547 v 208-209: Karye-i Ereğli''de Halil ve Yazıcı oğlu Durmuş''un tuttuğu çiftlik ve Kethüda İlyas''ın tuttuğu çiftlik vakfiyet üzere mutasarrıf ola gelmiş Ereğli Camii hatip ve imam olanlara meşruttur deyu mukayyettir defter-i atik-i haliya Hatip Osman ve İmam Mehmed olduğu. 2-*Kilise Camii: Bendereğli Nahiyesindedir. Müezzinine yevmi üç akça vazife verilmiştir. (Kaynak: KK TD 547, v 214a.) İlginç ve de önemli olan ise, Osmanlı Arşiv Belgelerindeki SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ adı, günümüzde yaşamamaktadır. Bu Caminin, bugün bulunduğu yerdeki adı ÇELİKEL CAMİSİ olduğu belirtilmektedir.. Aslen Ereğli’miz...

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...