Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“EREĞLİ’YE ORHAN GAZİ HEYKELİ DİKİLMELİ” Mİ?

  10 Kasım 2015 günü EREĞLİ FM’de moderatörlüğünü Ereğli Hakimiyet Gazetesi Sahibi Sayın Fikri Kapan’ın yaptığı “FİKRİ KAPANLA BURADA KONUŞALIM” programında Ereğli yerel tarihi üzerine konuştuk. Radyolarda tarih kültür konularında konuşmalar yapmanın reyting getirip-getirmediği konusunu hiç düşünmedim. Sayın Kapan’la yaklaşık 2 saat boyunca Ereğli’nin tarihi ve kültürü üzerine konuştuk. Güzel de oldu. Programın esas konusu UZUN MEHMET idi. Ma’lumunuz olduğu üzere, Ereğlili kaşif Uzun Mehmet hakkında Türkiye çapındaki bir çok yayında olumsuz iddialar yazılmıştı-yayılmıştı. Öyle ki bu olumsuz yayınlarla; Zonguldak’ta - Ereğli’de “Uzun Mehmet’in sadece bir efsane kahramanı olduğuna ikna olan araştırmacılarımız” da olmuştu. Bu konuda hazırladığımız “UZUN MEHMET” adlı kitabımızdaki bilgilerin paylaşılması isteğiyle Zonguldak’ta yayın yapan PUSULA TV’de bir tartışma programına davet edilmiştik (7 Kasım 2015-Atilla Öksüz’le Artı Eksi). Bu program, üç saat kadar sürmüştü. Sonrasında bu tar...

Armağan “UZUN MEHMET EFSANESİ”

  Aşağıdaki yazılar; Yazar Mustafa Armağan’ın “Ereğlili Uzun Mehmet’in efsane olduğuna dair” düşüncelerini içermektedir: 06.05.2006-    MUSTAFA ARMAĞAN     Uzun Mehmet, Osmanlı yönetiminin kömür ihtiyacının ve toplumun bu ihtiyaç doğrultusunda bilinçlendirilmesi çabasının bir uzantısıdır ve efsaneyi yaymaktan maksat, insanları kendi çevrelerinde muhtemel kömür yataklarını bulmaya ve hükümeti haberdar etmeye yönlendirmekten ibarettir. Hatırlar mısınız, okul kitaplarımızda bir “Uzun Mehmet” parçası yer alırdı. Buna göre, Zonguldak’ın bir köyünde Mehmet adlı boylu poslu bir delikanlı yaşarmış.  Zamanla askere gidip denizci olmuş. Tam tezkeresini alıp köyüne dönecekken gemi komutanı erleri toplamış ve bir çuvalın içinden çıkardığı siyah taş parçalarını uzatmış kendilerine. Erlere, yaşadıkları yörede, sonradan kömür olduğunu öğrenecekleri bu taşlardan buldukları takdirde kendisine haber vermelerini tembihlemiş. Tabii bu işin bir de “parasal karşılığı” olaca...

SON TANIK ‘KALMAZ’ KONUŞTU: “ATATÜRK’ÜN TABUTUNU TAŞIDIM”

  Sarayburnu''ndan Zafer Torpidosu''na alınan Ata''nın naaşı, İzmit’e gitmek üzere Yavuz Zırhlısı''na nakledildi. Büyükada açıklarına kadar, donanma ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit''e getirdi. NOT: Şaban Kalmaz’a “öndeki asker sana benziyor, sen bu tabutun neresindesin” diye sorduğumuzda “o günkü zamanı tam olarak hatırlayamıyorum ama benziyor, olabilir” dedi. SON TANIK ‘KALMAZ’: “ATATÜRK’ÜN TABUTUNU TAŞIDIM” Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayında vefat etti. ATATÜRK’ün Naaşı, 19 Kasım 1938 cumartesi sabahı 8:30’da Dolmabahçe’den törenle hareket edilip, Kabataş-Tophane-Köprü-Salkımsöğüt ve Gülhane Parkı yolu üzerinden Sarayburnu’na getirilir. Oradan da YAVUZ’a nakledilmek üzere, ZAFER MUHRİBİ’ne verilir.. Yavuz Gemisi, Haydarpaşa’dan İzmit’e doğru hareket ettirilir… ATATÜRK’ün cenaze töreninde asker olarak görev yapan ve tabutu s...

Tarihte Yerleşen Hayal: UZUN MEHMET!

  Kömür diye herkesin ayağa kalktığı bir sırada bu paha biçilmez nesneyi bularak kalkınma ve ekonomik bağımsızlığa kavuşma yolunda bize ilk ışığı yaktığı ileri sürülen Uzun Mehmet, başlı başına bir konu olarak okul kitaplarına kadar girmiştir . Onun için her yıl 8 Kasım''da törenler düzenlenir. Adı caddelere, parklara, okullara verilmiştir. Anıtı da vardır. Mütegallibeden Hacı İsmail Ağa''nın adamlarınca öldürülmüş olması ise kendisine duymamız gereken saygıyı arttırmaktadır. 8 Kasım 1829 günü (!) (bu tarihin saptanabilmiş olması ne kadar düşündürücüdür!) Karadeniz Ereğli''sinin Kestaneci köyünden kalkıp Köseağzı değirmenine (Bu iki yer arasında yol yoktur!) buğday öğütmeye gitmesi, burada sıra beklerken dere boyunca kömür aramaya çıkması, "kara nesne"yi bulması... Olayının, tam 103 yıllık bir unutuluştan sonra 1932''de, yeri. tarihi, ayrıntıları, kişileri ile ve hiç güçlük çekilmeden tespit edilmesi, bizdeki tarih düzme kolaycılığın en ilginç ...

AKTAŞ TÜRBESİ-ŞEYH ALİ EFENDİ

  Ereğli’de bulunan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde olan bir türbe de Aktaş Şeyhi Türbesidir. Ereğli-Aktaş tepesinde bulunan türbede Halveti tarikatının Şabaniye kolu şeyhleri ve aile yakınlarının mezarlar bulunmaktadır. Şeyh Abdurrahman Türbesi olarak da bilinir.   Tarihi hakkında türbe içindeki Pano içinde bulunan bir yazı, -sınırlı bilgiler de olsa- türbe hakkında bilgi vermektedir. (AKTAŞ’TAKİ)  ŞEYHOĞLU AİLESİ SOYAĞACI HAKKINDA Merhum Kayyumzade Şeyh Ali Efendi Hazretleri kimdir, nerelidir? Kdz Ereğli’ye nereden gelmiştir? Bu sorulara cevap verilmesi gerekiyorsa, merhum Ahmet Yesevi Hazretleri döneminden itibaren Anadolu’nun İslamlaşması için âlimler gönderildiğini ve bunların sayısının bir hayli (fazla) olduğu bilinmektedir. Her âlim gittiği yerlerde ikamet ederek yaşadığı bölge insanları üzerinde etkili olmuştur.  Âlimlerin Anadolu’yu İslamlaştırmasından sonra da Anadolu’ya gelişleri yüzyıllarca devam etmiştir. İşte  Kayyumzade Şeyh Ali Efendi Hazr...