Ana içeriğe atla

ULUDAĞ-KEMER’DE TARİHİ BİR YAPI!

 2009 yılında yöre insanıyla yaptığımız röportajlar ve araştırmalar sırasında, Kdz Ereğli’ye bağlı Uludağ Köyü Kemer Mahallesinde dağlık mevkide bir  “kilise” kalıntısı olabilecek bir yapıdan haberdar edildik. Konuyu hemen Ereğli Müze Müdürlüğüne aktarmıştık. Yapılan resmi incelemeler sonrasında bir yapı tespit edildi ve tespit edilen “yer”, “sit” alanı yapıldı.

Ereğli Müze Müdürlüğünce yürütülen çalışmalarda, ilgili mevkide toprak altında kalmış bir vaziyette olan bu yapı, 1. Derece Arkeolojik Alan ilan edildi ve Müze Müdürlüğünün ilgili çalışmaları halen sürmektedir. Yetkililerden aktarılan ifadelere göre, ilgili bölgede kazı çalışmaları yapıldıktan sonra toprak altında kalmış olan bu yapının gün yüzüne çıkartılması düşünülmektedir. Böylelikle de bölgenin tarihi dokusuna dair önemli bilgilere ulaşılacağı ve yapının açığa çıkmasından sonra bölgenin turizme açılması da düşünülmektedir.

İlgili “sit” alanında, Kilise-Ruhban Okulu vb bir yapının olduğu yorumları yapılmaktadır. Yörede, Ruhban Okulu olabileceği dedikodularının yapılması, bölge tarihi adına manidardır..

Konuyla ilgili olarak Uludağ Köyü (önceki) Muhtarı Mehmet ULUDAĞ ile görüştüğümüzde Sayın ULUDAĞ: “Konu doğrudur, Müze Müdürlüğümüz çalışmalarını sürdürmektedir. İlgili yapının zarar görmemesi ve kültür turizmine kazandırılması için ilgili talebimizi sunmuştuk” demişti..

Sit alanı içine alınan bölgenin dağlık bir coğrafya içinde bulunması ve bu nedenle de ilgili yapının zarar görmesi muhtemel görünmektedir.

KARAKAVUZ, EREĞLİ’DEN GİDEN
RUMLARIN MERKEZİ MİYDİ?

Ereğli-Ormanlı Beldesine bağlı olan Karakavuz Köyü; 1924’te yaşanan Nüfus Mübadelesinden önce Ereğli ve civarında yaşayan 1.250 kadar Rum Osmanlı vatandaşının merkezi önem ve değer taşıyan bir köyü idi. Yukarıda bahsedilen Uludağ- (Asar) Kemer Köyü de aynı coğrafyadaki diğer köyler.

Ereğli’nin Cumhuriyet öncesindeki tüccarları ve de zenginleri; Ticaret Odası kayıtlarına göre Rumlar idi. Ereğli’nin ileri gelenlerine sorulduğunda “Ereğli’nin ticareti, Rumların tekelindeydi” denilmektedir. Cumhuriyet öncesinde, birçok özel madenlerin ocakları işletmesi de Rumların kontrolünde idi. Rumlar; Cumhuriyet öncesinde Ereğli’nin tarihi bir gerçeği idi.  Fakat Ereğli’nin yerlisi olmasından daha ziyade; Ereğli’ye, Konya Kayseri Ordu gibi yerleşim yerlerinden çok sayıda Rum’un göç ettiği (geldiği) belirtilmektedir. Karakavuz’da ikamet eden vatandaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, atalarından intikalen Rum öyküleri ve isimlerine şahit olmaktayız.




6.10.2015 10:43:07

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...