Ana içeriğe atla

ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ ALİ SUAT BAŞOL

 21 Şubat 1909 (H.1325)’da Zonguldak’ın Ereğli İlçesi, Ormanlı Beldesi Başören (Başveren) Köyünde doğdu. Babası Paşazade Eyüp Sabri Efendi, annesi, Ayşe Nesibe hanımdır. 1931’de Tevfik-Meryem kızı Fatma Zehra (1911) hanımla evlendi. Neşe Semra (1933) ve Fatma Nesibe Pınar (1944)’ın babasıdır.

1930 yılında İstanbul Öğretmen Okulundan mezun oldu. 1958-1959 yılında İstanbul Hukuk Fakültesine devam etti. Sicilinde az Fransızca bildiği yazılıdır.

1 Eylül 1930’da öğretmenliğe başladı. Karadeniz Ereğlisi’nde Süleymanlar ve Samanlar Köylerinde birer yıl, yeniden Süleymanlar’da bir yıl, Abdi Okulunda bir yıl başöğretmenlik, Zonguldak Mitatpaşa Okulunda iki yıl olmak üzere, toplam altı yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, 11 Ocak 1937’de, istifa ederek meslekten ayrıldı.

1 Eylül 1933’te İstanbul 1. Muharebe Alayında kıta hizmetine, 1 Kasım 1933’te Halıcıoğlu Yedek Subay Okuluna girerek, 23 Mayıs 1934’te yedek asteğmen olarak çıktı. İstanbul 1. Muharebe Alayında son kıta hizmetini tamamlayarak teğmen rütbesiyle 31 Ekim 1934’te terhis edildi. 5 Ağustos 1940’ta ikinci kez silahaltına alınıp 20. Kor. Muharebe Taburunda hizmet vererek üsteğmen rütbesiyle 8 Aralık 1941’de terhis edildi. 15 Temmuz 1944’te üçüncü kez silahaltına çağrılıp, İzmir 3. Tayyare Alayı Muharebe Bölüğünde Görevlendirildi. 10 Ocak 1946’da terhis edildi.

13 Ocak 1937’de öğretmenlikten sonra Zonguldak Türkiş T.A.Ş. ile Kozlu Kömür İşletmesi T.A.Ş. Kooperatif Şefliğinde, daha sonra ambar muhasebesinde çalıştı. Buradan ikinci kez askere alındı. Terhisinden sonra Ereğli Kömür İşletmelerine girdi ve kara nakliyat şefi oldu. Buradan 15 Temmuz 1944’te üçüncü kez askerliğe çağrıldı. Askerlik dönüşü siyasi çalışmalara katılıp, yedi arkadaşı ile birleşerek, Zonguldak’ta Demokrat Parti’nin müteşebbis heyetini oluşturdu. Dört yıl süre ile il kurul üyesi olarak çalıştı. “Demokrat Zonguldak” adlı bir gazeteyi yayın hayatına geçirdi. Aynı zamanda toptan ticaret ve komisyoncu olarak çalışmalarını sürdürürken 9. Dönem seçimlerine katıldı. Yapılan seçimde 107412 oyla D.P. listesinden Zonguldak Milletvekilliğine seçildi.

Seçim tutanağını 17 Mayıs 1950’de aldı. 22 Mayıs 1950’de Meclise geldi. Tutanağı 28 Haziran 1950’de onaylandı. Çalışma ve Ekonomi komisyonlarında çalıştı. Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasının açacağı kredi, İktisadi Devlet Teşekkülleri Kanunu konularında kurulan geçici komisyonlarda görev aldı.

Ereğli Kömürleri İşçi Sendikasındaki suiistimalleri, Zonguldak Ticaret ve Ekonomi Müdürlüğü ile Maden Genel Müdürlüğü kadroları konularında sözlü soruları; Hastalık ve Analık Sigortası Kanununun değiştirilmesi (geri aldı), İhtiyarlık Sigortası Kanununun değiştirilmesi, İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortası Kanununun değiştirilmesi, maden ihracatından alınan nispi resimler konularında kanun teklifleri(geri aldı); Genel Kurulda 16 değişik konuda 25 konuşması vardır.

Parlamento sonrasında serbest ticaret ve inşaatla uğraştı. 09.935.12 sicil numarasıyla emekli olan Ali Suat BAŞOL, 23 Mart 1998’de İstanbul’da öldü. Yeniköy Mezarlığında toprağa verildi.

 

********************************

ALİ SUAT BAŞOL’UN TBMM’DE YAPTIĞI KONUŞMALARDAN…

-(BASIN KANUNU GÖRÜŞMELERİNDE…)

*BAŞKAN: Kifayeti müzakere takriri olduğu için üzerinde konuşacaklara bir söz kalıyor. Suat Başol Buyurun.

SUAT BAŞOL(Zonguldak): Vazgeçiyorum efendim. (Soldan alkışlar).

-(BÜTÇE KANUNU GÖRÜŞMELERİNDE…)

*OSMAN BÖLÜKBAŞI: Arkadaşlar; Ceza Kanununun bir maddesi vardır, Hükümet bir zırh içine bürünmüştür. Hükümetin icraatını tenkid etmek vatandaşlar için adeta mayın tarlasında yürümek gibi bir tehlike haline gelmiştir.

Arkadaşlar; bu kanunları, bu maddeleri tenkid eden hep bizdik beraberdik, sizlerdiniz. Şimdi bunların niçin değiştirilmediğini söylemek her halde bir suç değildir. (Soldan kanun teklifi getirin sesleri). Ben bir kişiyim. Siz dört yüz kişisiniz. Teklif sizden gelmeli.

SUAT BAŞOL(Zonguldak): Senin boyun uzun, sen getirmelisin. (Soldan gülüşmeler)

BAŞKAN: Önergeyi okutuyorum.
Yüksek Başkanlığa

Ağrı Milletvekili Celal Yardımcı tarafından Büyük Millet Meclisi’ne arz olunan Hastane, okul, park, meydan, cadde ve emsali müessese ve yapılara yaşayan kişi adlarının konmasına ait kanun teklifinin vuzuhsuz olması dolayısıyla komisyona iadesini arz ve teklif ederim.

Zonguldak Milletvekili Suat BAŞOL

        ***

BAŞKAN: Önergeyi oyunuza arz ediyorum. Kabul edenler… Etmeyenler… Kanun teklifi komisyona iadesi kabul edilmiştir.

AVNİ YURDABAYRAK(Zonguldak): Sonra Kore Meselesinden, Ben Zonguldaklı olduğum için, Tahsin Yazıcı’dan bahsettim. Tahsin Yazıcı, Karadeniz Ereğlisi’nin bir evladıdır.

Karadeniz Ereğlisi halkı eğer günün birinde onun şahsı adına bir kitabe yazmak, yahut şahsına bir büst dikmek isterse niçin bir vatandaş kütlesini bugün hukukan sahip olduğu bir haktan mahrum etmek, hakkından sâkıt etmek istiyoruz? Demokraside böyle bir kanun olmaz. Takdir yine sizindir.

 (İŞÇİ ÜCRETLERİ HAKKINDA GÖRÜŞMELERDE)

*SUAT BAŞOL(Zonguldak): Muhterem arkadaşlar, milli irade ile iş başına gelmiş bulunan Demokrat Parti Hükümetinin işçi davalarından birini eline almış görmekle ne kadar iftihar etsek yerindedir. Sözlerime başlamadan önce 29.5.1950 tarihli Hükümet programında yazılı şu hususların bir kere daha hatırlanmasında faide mülahaza etmekteyim.

Memleketimizde çalışma hayatını ve işverenlerle işçi münasebetlerini içtimai adalet prensiplerine uygun olarak kanun ve nizam yollarıyla düzenlemeye çalışanların yaşama seviyelerini umumi hayat seviyemizle ve memleketin iktisadi imkanlarıyla mütenasip surette yükseltmek cemiyette sosyal davayı temin etmek gayemiz olacaktır.

*SUAT BAŞOL(Zonguldak): Sayın arkadaşlar, komisyon sözcüsünün maruzatına bendenizde iştirak ediyorum. Eğer Hükümet tasarısıyla Çalışma Komisyonuna akseden bu madde kabul edilmediği takdirde işverenler, ferdi teşebbüs ve sermaye sahipleri(belki İktisadi Devlet Teşekküllerinde bu olmayacaktır.) Ben seninle mukavele yaptım; haftalık, onbeş günlük, aylık tuttum diye işçilere hafta tatili ücreti vermeyebilir ve bu ihtilaflara müneer olabilir. Binaenaleyh hafta, on beş veya ay hesabıyla behemehal bir güne isabet eden yevmiyenin miktarının işçi tarafından bilinmesi ve bu kanuna bir madde eklenmesi, 8. maddenin aynen kabulü veya 7. maddeye bir fıkra eklenmesinin çok yerinde bir hareket olacağını arz ederim.

“DEMOKRAT ZONGULDAK”
“Demokrat Zonguldak” Suat BAŞOL’un Zonguldak’ta çıkardığı, dönemin gazetelerinden biridir. Ormanlı Beldesi doğumlu olan Sayın Başol’un gazetesinde Ormanlı adına yer alan bazı haberleri de aşağıya aldık:

20 Nisan 1952’de Demokrat Parti Başverencuma Kongresi yapıldı.

15 Haziran 1952’de Başverencuma-Ereğli yolunun ihalesi yapıldı.

19 Ekim 1952’de Başverencuma elektriğe kavuştu..

12 Haziran 1953 tarihli Demokrat Gazetesinde de; “Başverencuma-Alaplı yolunun son kısmının inşaatı için önümüzdeki günlerde ihale yapılacak ve yolun inşaatı bu sene zarfında ikmal edilecektir” denilmektedir.


Kaynak: BAŞVİRAN’DAN CUMA’YA ORMANLI

DAHA SONRAKİ BİR YAZIMIZDA, SUAT BAŞOL’UN ERDEMİR’DEKİ KATKILARINA DEĞİNELİM…



1.9.2015 17:22:44


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...