Ana içeriğe atla

SULTAN MURAD VE EREĞLİ

 Sultan Murad Hüdavendigar (1360-1389) dönemi hakkında bilgi veren Yazar İsmail Hami Danişmend’in “İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi” adlı eserinde (1.cilt-sayfa40) Karadeniz Ereğlisi’nin Fethi başlığı altında şu bilgiler bulunmaktadır:

“..Bizans’ın Anadolu’da artık bir iki kasabadan başka yeri kalmamıştır. Bunlar da Karadeniz sahilinde Ereğli ve Şile, Marmara havzasında Biga ile sahili, Adalar denizinde Foça ve Garbi Anadolu’nun iç tarafında Alaşehir Kasabaları ile limanlarından ibarettir.”

“Bu mevkilerden Biga şehriyle Marmara sahilindeki arazisi Bizans’a artık itaat etmeyen Katalanların ve Foça Limanı da Bizans hakimiyetini tarihi bir hatıra sayan Cinivizlerin elindedir.”

“Bu itibarla doğrudan doğruya Bizans idaresinde yalnız Karadeniz sahilindeki Ereğli ile Şile ve garbi Anadolu’daki Alaşehir kalmış demektir. Bu sefer EREĞLİ ile hinterlandını teşkil eden az bir miktar arazinin de Osmanlılar tarafından fethi üzerine Bizans idaresinde artık Şile ile Alaşehir’den başka bir şey kalmamıştır. Karadeniz EREĞLİ’sinin M.1360 (H.761) tarihinde fethedildiği hakkındaki BİZANS RİVAYETİ doğru olduğu takdirde, bu muvaffakiyet Birinci Murad devrinin ilk fethi sayılmak lazım gelir.”

Burada bizim de şu düşüncelerimiz bulunmaktadır. Yukarıda aktarılan Bizans rivayetine göre, Ereğli 1360’ta fethedilmiştir ve İsmail Hami Danişmend de ‘öyleyse Ereğli Murad döneminde fethedilmiş olmalıdır’ diye yazmıştır. Oysa kaynaklarda, Murad’ın babası olan Orhan Gazi’nin 1362’de vefat etmiş olduğu ve Murad’ın da bu vefat sonrasında devletin başına geçtiği belirtilmektedir ki bu durum doğru ise Ereğli yine bizim de benimsediğimiz gibi Orhan Gazi döneminde fethedilmiş olmalıdır.

EREĞLİ MÜZESİNDEKİ 1.MURAD SİKKELERİ

KATALOG NU: 1

MÜZE ENVANTER NU: 2007.520

MÜZEYE GELİŞ TARİHİ: 10.07.2007

MÜZEYE GELİŞ ŞEKLİ: Meral Güler’den satın alınmıştır.

SİKKENİN CİNSİ: Gümüş

ÖLÇÜLERİ: Çap: 18 mm Kalınlık: 0. 5 mm Gram: 1.15 gr

DÖNEMİ / TARİHİ: Osmanlı / I. Murad (1362 – 1389)

TANIM: Ön yüz: Üst kısmında hilal şeklinde nokta dizisi, sonra I. Murad’ınbabasının Orhan Gazi olduğunu belirten sultan şeceresi ileyazının üst kısmında bitkisel süsleme yer alır.

Arka yüz: Daire içerisinde ‘mülkü daim olsun ‘ dua metni olan iki satır Arapça yazı ve bu iki satır arasında üç çizgi yer almaktadır.

KİTABE: (Önyüz):        (Arka yüz):


OKUNUŞU: (Ön yüz) : MURAD BİN ORHAN (Orhan’ın oğlu Murad)

(Arka yüz): Hüllede mülkühü

DEĞERLENDİRME: Sikke I. Murad döneminde bastırılmış gümüş bir sikkedir. Sikke iyi durumda günümüze ulaşmış olup kararmalar başlamıştır.

*******************************************

 

KATALOG NU: 2

MÜZE ENVANTER NU: 2007.52

MÜZEYE GELİŞ TARİHİ: 10.07.2007

MÜZEYE GELİŞ ŞEKLİ: Meral Güler’den satın alınmıştır.

SİKKENİN CİNSİ: Gümüş

ÖLÇÜLERİ: Çap:11 mm Kalınlık:0.7 mm Gram:1.15 gr

DÖNEMİ / TARİHİ: Osmanlı / I. Murad (1362 – 1389)

 

TANIM: Ön yüz: Daire içerisinde I. Murad’ın babasının Orhan Gazi olduğunu belirten sultan şeceresi ile yazının alt ve üst kısmında bitkisel süsleme yer alır.

Arka yüz: Alt kısmında hilal şeklinde nokta dizisi, sonra daire içerisinde ‘Mülkü devamlı olsun ‘ dua metni olan iki satır Arapça yazı ve bu iki satır arasında üç çizgi yer almaktadır.

ÖN YÜZ ARKA YÜZ


OKUNUŞU: (Ön yüz) : MURAD BİN ORHAN (Orhan’ın oğlu Murad)

(Arka yüz):Hullide mülkühü

 

DEĞERLENDİRME: Sikke I. Murad döneminde bastırılmış gümüş bir sikkedir. Sikke’nin ön ve arka yüzünde aşınma izlenmektedir.

*******************************************************

KATALOG NU: 3

MÜZE ENVANTER NU: 2007.538

MÜZEYE GELİŞ TARİHİ: 10.07.2007

MÜZEYE GELİŞ ŞEKLİ: Meral Güler’den satın alınmıştır.

SİKKENİN CİNSİ: Gümüş

ÖLÇÜLERİ: Çap:10 mm Kalınlık:0.5 mm Gram: 1.13 gr

DÖNEMİ / TARİHİ: Osmanlı / I. Murad (1362 – 1389)

TANIM: Ön yüz: Daire içerisinde: I. Murad’ın babasının Orhan Gazi olduğunu belirten sultan şeceresi ve yazının altında ve üstünde bitkisel süsleme yer almaktadır.

Arka yüz: Alt kısmında hilal şeklinde nokta dizisi, sonra daire içerisinde ‘mülkü devamlı olsun‘ dua metni olan iki satır Arapça yazı ve bu iki satır arasında üç çizgi yer almaktadır.

KİTABE: (Ön yüz): (Arka yüz):

ÖN YÜZARKA YÜZ

 

OKUNUŞU: (Ön yüz) : MURAD BİN ORHAN (Orhan’ın oğlu Murad)

(Arka yüz): Hullide mülkühü

 

DEĞERLENDİRME: Sikke I. Murad (Hüdavendigar) döneminde bastırılırmış gümüş bir sikkedir. Sikkede kararmalar başlamış bunun yanında ön yüzün kenarlarında aşınmalar mevcuttur.

 Not: Bu sikkeler Ereğli’de mi bulunmuştur da müzeye satılmıştır bilmiyoruz.

Kaynak: KDZ. EREĞLİ ARKEOLOJİ MÜZESİNDEKİ OSMANLI SİKKELERİ (1300–1730) Cahit KARAKÖK

BİR  OSMANLI ARŞİV BELGESİ VE MURAD HÜDAVENDİGAR

ORHAN GAZİ VE BİR FETİH adlı kitabımızda yayınladığımız bir kaç belgeye göre Ereğli civarında İmam Mehmet Fakih Camisi-Vakfı bulunmaktadır. İşte o belgelerden birinde bölgemiz tarihine ışık tutacak bir ifade bulunmaktadır. O ifade:

“..Ümmühani nâm hâtûn südde-i sa‘âdetüme arzuhal edip Bolu sancağında Bendereğli nâhiyesinde Bolucek Dîvânı''nda bir çiftlik yer bunun ceddi müteveffâ İmam Mehmed Fakih''in selâtîn-i mâziye temlîki mûcebince evkâfından olduğu Defter-i hâkânî''de mukayyed olmağla ceddi mezbûrun vakfiye-i ma‘mûlünbihâsını tevliyet ve gallesin evlâd ve evlâd-ı evlâdına şart ve ta‘yîn edip ve bu evlâd-ı vâkıfdan olup nevbet bunun olmağla vech-i meşrûh üzre olan çiftlik yerleri vakfiye-i ma‘mûlünbihâ ve şart-ı vâkıf mûcebince vakfiyyet üzre zabt murad eyledikde âhardan İbrahim ve Abdullah ve Mehmed ve ( ) ve ( ) nâm kimesneler ol yerleri biz senin müteveffiye olan hâlitenden satın aldık deyü zabtına mümâna‘at eylediklerin ve bu bâbda hüccet-i şermiyye ve fetva-yı şerîfesi olduğun bildirip vakfiye-i ma‘mûlünbihâ ve şart-ı vâkıf mûcebince kendüye zabt etdirilmek bâbında emr-i şerifim ricâ ve Defterhâne-i âmire''mde mahfûz olan defter-i evkâfa mürâca‘at olundukda Bendereğli nâhilyesine tâbi‘ karye-i Bolucuk Dîvânı''nda Mevlânâ İmâm Mehmed Fakih''in bir çiftlik vakıf yeri vardır …? elinde Gazi Hüdavendigar ve Bayezid Hüdavendigar''dan nişânları vardır deyü mukayyeddir.”

*Hudavendigar sıfatı, ilk defa 1.Murad’a verilmiştir.

Belge: Tarih: 29/B/1133 (Hicrî) Dosya No:208 Gömlek No:10385 Fon Kodu: C..EV.. 

Kaynak: Orhan Gazi ve Bir Fetih-R.ÇETİN

EREĞLİ’DEKİ SULTAN MURAD CAMİİ HAKKINDA ARŞİV BELGESİ

Osmanlı İmparatorluğunda; Murad Hüdavendigar, II. Murad, III. Murad, IV. Murad ve V. Murad olmak üzere bir çok Murad adında Padişahlar bulunmaktadır. 1700’lü yıllarda Ereğli’de bir Cami adının Sultan Murad Camii olduğunu tespit edebilmekteyiz. Fakat Camiye adı verilen Murad hakkında şimdilik bilgi sahibi değiliz. Fakat Ereğli’nin Orhan Gazi döneminde Türkleştiğini dikkate aldığımızda, Orhan oğlu Murad adının Ereğli’de bir eserde yaşa(tıl)mış olması ihtimalini ve yukarıdaki Hudavendigar ile ilgili olarak belirtilen bilgileri de gözden uzak tutamayız.

Tarih :14/Za/1210 (Hicrî) Dosya No :181 Gömlek No :9039 Fon Kodu :C..EV..

Benderkili''deki Sultan Murad Camii''nde bir cihetin tevcihi

 



23.6.2015 10:32:00





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...