Ana içeriğe atla

ŞEHİT RECEP KAHYA KİM?-1

 ALEMDAR GEMİSİNDE-  Milli kuvvetlere katılmak üzere, İstanbul Kuruçeşme önlerinden (eksik mürettebat ile-8 kişi ile) kaçırılıp Ereğli’ye getiriliyor. Ereğli’de mürettebat tamamlanıyor ve Trabzon’a hareket ediliyor. Ama hareket halinde iken Fransızlara esir düşüyor ve geminin rotası İstanbul’a çevriliyor. Fakat gemi fazla uzaklaşamadan Türk mürettebat, Fransız askerlerini esir alıyor ve geminin rotası tekrar Ereğli’ye dönüyor. Bu sırada diğer Fransız gemisinden Alemdar’a silah-bomba atılıyor ve bu silahlardan biri de Recep Kahya’ya isabet ediyor ve Recep Kahya şehit oluyor. Bu silahlardan üç gemi personeli de yaralanmıştır. (27.01.1921)

Alemdar Gemisinde 1921 yılında Ereğli’de şehit düşen ve 2015’li yıllara geldiğimizde mezar yeri aranan şehit Recep’in kimliği üzerinde yaptığımız çalışmaya şöylece başlayabiliriz:

RECEP KAHYA’NIN RİZE’DEKİ AİLE BİLGİLERİ:

Recep Kahya’nın Rize-Çayeli nüfus kütüğüne kayıtlı olduğunu görüyoruz. Osmanlı dönemindeki aile soy lakabı ARNAVUTOĞULLLARI. 

Aileden Hasan’ın,  19.yy başlarında Makedonya’dan Rize’ye (Pazarköy’e) göç ettiği rivayet ediliyor. Hasan’ın (MAHMUT-Memiş-Ahmet-Mehmet-Ömer-Yusuf-Yakup-Aziz) adlarında çocukları olduğu belirtiliyor.

Recep Kahya’nın babası olan Mahmut’un da (RECEP-Hızır-H.İdris-İlyas-Hasan-İslam-Mahmut-M.Mustafa) adlarında çocukları olduğu belirtiliyor.

Rize Nüfus Müdürlüğü’nden, Recep (Kahya) adına alınan Nüfus Kayıt Örneğinde ailesi hakkında şu bilgiler temin edilebilmektedir. (Kaynak: Rize-Pazarköy-Orhan Naci Ak)

***

Rize ili Çayeli ilçesi doğumlu olan Recep’in nüfus bilgileri ise aşağıdaki gibidir:

Doğum Tarihi: 01.07.1873

Anne Baba adları: Fatma – Mahmut

Eşi: Asiye İpek (1877-1963) (Çayeli’nden - Ahmet ve Gülizar’dan olma)

Oğlu: Mahmut İpek (1904-1988) (Halk nezdinde Mustafa adı ile anılıyor)

*Şehit Recep’in oğlu olan Mahmut(Mustafa)’un çocukları: İbrahim-İsmail-Hasan-Mehmet---Hamdiye-Nazmiye-Huriye-Nuriye-Meryem..

Kızı: Ayşe (?) (1910 doğumlu olan Ayşe, Güneysu-Adacami’ye evlilik gerçekleştirmiş)

Kızı: Fatma (?) (1908 doğumlu olan Fatma, kendi köyleri Pekmezli’de evlenmiş.

“Recep Kahya’nın ailesinin 1934 Soyadı Kanunu’nun kabulünden sonraki soyadları İPEK’tir.

Recep Kahya’nın eşi Asiye İpek Hanım 1950’li yıllarda şehit yetimi maaşına bağlanmış ve 1963’teki vefatına kadar bu maaşı almıştır.

Şehit Recep’in nüfusta Mahmut adıyla kayıtlı – halk arasında Mustafa İpek diye anılan bir oğlu Denizcilik Bankasının İstanbul Vapurunda serdümenlik yapmıştır (şehit babası gibi)..

Not: Bilgi paylaşımında bulunan şehit Recep’in torunu, Ş.ER Bey’e teşekkür ederim.

 

Yazar Nurettin Peker, kaleme aldığı “ÖL, ESİR OLMA” kitabında Recep Kahya’yı şu ifadelerle tanıtır:

“Rize’nin Pekmezci Köyünden 1874 doğumlu Hacı Mahmut Efendi’nin oğlu Recep, I.Dünya Savaşında İngilizlere esir düşerek Hindistan’da acı günler geçirmekte ve vatan hasreti çekmekte iken, 1920’de esaretten dönüp İstanbul’a gelerek hemşehrileri ile buluşmuş ve esaretin kötü izlerini silmek üzere biraz dinlenmek istemişse de düşmanlarımız tarafından vatanımızın işgaline üzülmüş, Yunanlıların zulümlerini işitmiş, İstanbul’da şımarık Rumların ellerinde Yunan bayrakları ile (Zito Venizelos, Kato Mustafa Kemal diye açık nümayişlerine sinirlenmiş olduğundan)  Kuvayi Milliyeye geçmek çarelerini aramıştı. Kara yoluyla kaçarak kara kuvvetlerinde bir er gibi çalışmaktan ziyade, denizcilikteki bilgi ve görgüleri ile milletine daha yararlı olabileceğini düşünmüştü.”

“Eski arkadaşlarından Çarkçı Osman Efendi ile buluşmuş, ona bu düşüncesini söylemiş ve anlaşmışlardı. Osman Efendi’nin gizli teklifini derhal kabul ederek Alemdar Gemisine girmişti. Recep Kahya, gemideki arkadaşlarına ve Osman Efendi’ye ‘arkadaşlar tuttuğunuz yol, kurtuluş yoludur’ diyerek onları desteklemişti. Hacı Recep Kahya, dümen işlerinin ustası, deniz yolculuğuna alışık ve Karadeniz’in eski kurduydu. Vatan hasreti çekmiş bağrı yanık Recep ve kabadayı Osman Efendi ile el ele vererek işbirliği yaptılar. Gemideki diğer arkadaşları da vatan-millet aşkı ile yürekleri çarpan birer denizci idiler. Osman Efendi’nin teklifi ile geminin kaptanlığı Serdümen Recep Kahya’ya verildi.” 

DEVAM EDECEK...

 



31.1.2015 13:41:44

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ EREĞLİ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ

  ŞEHİTLERİMİZ: Şehitlerimizin adı,rütbesi, şehit düştüğü yer ve tarihi, mezarının bulunduğu yer, ailesinin adresi aşağıdadır: *HÜSEYİN BIRAK -J.Er -Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı13/07/1993- Balı Köyü- * Halis ÇINAR-Komiser- Diyarbakır-Adıyaman-Şanlıurfa Yol kavşağı-13/07/1993- Kemer Mezarlığı- Gülüç * Asım ÇÖMETEN-P.Er- Kulp İlçesi-12/04/1994- Işıklı Köyü- Işıklı Köyü * Murat DEMİR-J.Uzm. Onbaşı- Bingöl İli Genç İlçesi-25/04/1994- Konuralp Şehitliği- Gülüç * Kudret ÖZCAN-Shh. Er.- Kars – Kağızman-14/07/1994- Şehir Mezarlığı-Kepez Mah. * Pürhan ÖZBAKIR-P.Er.- Şehir Mezarlığı-Akarca Mah. * Metin KÖKSAL-J.Astğm.- Tunceli-07/05/1996-Trabzon-Bağlık Mah. * Engin ÖZCAN-P.Er.- Hakkari ili Oltuca İlçesi Kızıltepe Mevkii-24/08/1996- Hacıosmanlar Köyü * Cafer HIRÇIN-P.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Alacabük Köyü * Ömer İNCE-J.Er- Eruh-Siirt-30/04/1997- Armutcuk Belediye Mezarlığı-Kandilli * Kenan YILDIZHAN-J.Er- Şırnak – BeytüşşebapKontik Tepe-16/10/2000- Aydın Köyü Kabakoz Mahallesi ...

İSTANBUL VE EREĞLİ’DE YEDİ TEPE

  İstanbul’da olduğu gibi Ereğli’de de yedi tepe olduğu belirtilir. İstanbul’daki tepelerin adı şunlardır: Topkapı Sarayı Tepesi - Çemberlitaş Tepesi - Beyazıt Tepesi - Fatih Tepesi -Yavuz Selim Tepesi - Edirne Kapı Tepesi - Koca Mustafa Paşa Tepesi… Ereğli’deki tepe adları şunlardır: Kuzeybatıda (Çeş)Keştepe (Keşif Tepesi) ve Maltepe, kuzeyde Kaletepe (Heraklea Tepesi), kuzeydoğuda Örencik ve Hacı Hasan Tepesi, doğuda Göztepe (Gözetleme Tepesi) ve Elma Tepe olmak üzere yedi tepeyle çevrilidir. Ereğli halkı dilinde bu tepelerin adı şu isimlerle zikredilir: Aktaş Tepe-Göz Tepe-Kale Tepe-Keş Tepe-Elma Tepe-Doruk Tepe-Gök Tepe.. *** Ereğli’de bulunduğu belirtilen bu yedi tepenin adeta İstanbul’u andırdığı belirtilir. Hatta kaynaklardaki ifadelere göre; Fatih Sultan Mehmet döneminde (İstanbul’un fethine hazırlık için) inşa edilen Rumeli Hisarı için, Ereğli kasabasından taş ve kireç sevk edilmiş olduğu da belirtilir.   Yazar İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın eserinde “İstanbul’a kereste...

OSMANOĞULLARI KURULUŞ VE EREĞLİ

  Ahmet Refik’in b u kitabında yazar, 14. asrın ilk yarısındaki Anadolu’daki durumu, Selçuk oğullarının ve Bizans İmparatorluğunun mücadelelerini anlatmaya çalışır. Kitabın 11. Sayfasında: “O tarihlerde İmparatorluğun Karadeniz tarafındaki hududu Sakarya’ya varıyordu. Oradan ötesini, Kastamonu taraflarını Candar oğulları – Sinop’u Pervane oğulları idare ediyorlardı. Amasra ile EREĞLİ, imparatorluk idaresinde idi. Fakat Bizans memurları ile askerleri oralara ancak Karadeniz’den gemi ile gidebilirlerdi. Karayolları kamilen Türklerin elinde idi. Bizans’ın serhat nöbetçileri Sakarya sahillerini beklerlerdi. Sahil boyunca kulelerle ahşap barakalar yapılmıştı. Bu durumla beraber, Türkler Bizans arazisine hücum için gene yol bulurlardı. Hatta imparator Mihael Paleologos bu felakete nihayet vermek için Anadolu’ya geçmiş, fakat Türklere karşı bir şeye muvaffak olamamıştı”. Yazar Ahmet Refik, aynı kitabının 67. Sayfasında Orhan Bey ile Kantakuzinos arasındaki ilişkilere değinilmiş. Şu ifa...