Ana içeriğe atla

GAZİ “ATATÜRK” EREĞLİ’DE

 Atatürk’ün Zonguldak’a geldiği konusu kayıtlarda bulunabilen bir gerçektir. Fakat Ereğli’ye geldiği hususu üzerinde çeşitli rivayetler dile getirilmektedir. Fakat bu haberimizde o rivayetlere değil bir gazete haberine değineceğiz. Bu haber, 27.08.1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi haberi..

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK 26.08.1931’de ERTUĞRUL YATI ile geldiği Zonguldak’ta, Milletvekilleri ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Celal Bayar ile beraber Zonguldak’ta çeşitli açılış ve ziyaretler gerçekleştirmişlerdir. Yine Atatürk, beraberinde olan Milletvekilleri ile Zonguldak’ta maden ocaklarını da gezmiştir.

ATATÜRK YÖREMİZE SAVARONA İLE Mİ GELDİ?
Atatürk’ün Savarona yatı ile Ereğli’ye geldiği belirtilir. Oysa Savarona yatının Türkiye Cumhuriyeti hükümetince alındığı tarih 1938’dir. Yani Atatürk’ün uzun süre rahatsızlıkları ile boğuştuğu ve vefat ettiği tarihtir 1938.. Savarona’ya Türk bayrağının Mart 1938’de Southampton’da çekildiği de belirtilmektedir.
Bu bilgilerden hareketle, Atatürk’ün Ereğli’ye geldiği belirtilen “yat”ın Savarona değil, Ertuğrul yatı olduğu görülebilecektir. Aşağıdaki fotoğrafta Atatürk ve manevi kızı Ülkü Adatepe 1936 yılında Ertuğrul yatında görülmektedir. Ülkü Adatepe’nin de birkaç yıl önce Ereğli’ye bir ziyaret gerçekleştirdiği ve geçen yıl geçirdiği trafik kazası sonrasında vefat ettiği bilinmektedir.

ATATÜRK EREĞLİ LİMANINDA
ATATÜRK; Ereğli limanında, motor ve sandallarla denizin açıklarına kadar gelen bir kısım Ereğlilinin ve deniz sporcularının tezahüratlarıyla karşılanmıştır. Fakat Atatürk’ün, Zonguldak halkının bir gece Zonguldak’ta misafir kalması talebini ‘İstanbul’daki işlerinin yoğunluğu nedeniyle dönmesi gerektiği’ beyanından da anlaşılacağı üzere, yolu üzerinde olan ‘EREĞLİ’ye de uğramış olmasına rağmen’ karaya çıkmayıp, bir süre Ereğli’yi seyredip yoluna devam etmiştir.
“Reisicumhur Hazretleri, Zonguldak’tan sonra Ereğli Limanına da uğramışlar, motor ve sandallarla açıklara kadar gelen halk grupları ve deniz sporcuları tarafından tezahüratlarla karşılanmışlardır.”

ATATÜRK ZONGULDAK’TA NE DEDİ?
26 Ağustos 1931 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal “Atatürk” şu ifadeleri kullandı:
“Zonguldak’ın derin toprakları altındaki maden serveti ne kadar kıymetli ise bizim nazarımızda Zonguldak da o kadar çok kıymetli bir vilayetimizdir. Samimi hislerinize teşekkür ederim”
“Zonguldak’ın derin toprakları altında, bütün Türkiye’yi ihya edecek bir servet yatıyor. Bu ziyaretten ve aldığım bilgiden çok memnun oldum”

     

 

 



19.1.2015 17:37:46

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EREĞLİ’DE (16.YY) OSMANLI DÖNEMİ ESERLERİ

  Kenan Ziya Taş’ın “16.YY’DA BOLU SANCAĞI”nı konu edinen tez çalışmasının 184.sayfasında, 1500’LÜ YILLARDA EREĞLİ VE CİVARINDA BULUNAN BAZI TARİHİ ESERLERİ SIRALAR. 1-*Ereğli Cami-i Şerifi: Nefs-i Ereğli’dedir(içinde). Vakıfları arasında 1676 akça nakit para ile bir çok çiftlik ve tarla bulunmaktadır. (Kaynak: KK TD 547, v 208a-209b.) ORJİNAL BELGEDEKİ İFADE:  KK. TD. 547 v 208-209: Karye-i Ereğli''de Halil ve Yazıcı oğlu Durmuş''un tuttuğu çiftlik ve Kethüda İlyas''ın tuttuğu çiftlik vakfiyet üzere mutasarrıf ola gelmiş Ereğli Camii hatip ve imam olanlara meşruttur deyu mukayyettir defter-i atik-i haliya Hatip Osman ve İmam Mehmed olduğu. 2-*Kilise Camii: Bendereğli Nahiyesindedir. Müezzinine yevmi üç akça vazife verilmiştir. (Kaynak: KK TD 547, v 214a.) İlginç ve de önemli olan ise, Osmanlı Arşiv Belgelerindeki SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ adı, günümüzde yaşamamaktadır. Bu Caminin, bugün bulunduğu yerdeki adı ÇELİKEL CAMİSİ olduğu belirtilmektedir.. Aslen Ereğli’miz...

EREĞLİLİ KAŞİF UZUN MEHMET VE HACI İSMAİL AĞA

  Kasım ayının ilk haftasında kamuoyu ile paylaştığımız UZUN MEHMET adlı kitabımız çeşitli sorulara muhatap kaldı. Bu anlamda yaşadığımız bölgenin tarihi hakkındaki araştırmaları ile dikkat çeken   (hatta daha önce, Alemdar şehidi Recep Kahya’nın Rizeli olmadığı beyanına yönelik olarak yazdığımız “Şehit Recep Kahya Rizelidir” şeklindeki yazımıza alınganlık gösterdiği anlaşılan) Sayın Nihat Yasa 9 Aralık’ta “Uzun Mehmet’i Hacı İsmail Ağa mı zehirletti?” başlığı ile bir yazı yazdı ve bu yazıda bazı değişiklikler yaparak 22 Aralık’ta tekrar paylaştı. Sonrasında bahsedilen bu yazı Zonguldak’ta yayın yapan “Halkın Sesi” adlı gazetede de (31.12.2015) yayınlandı ki içeriğinde şahsımızın çalışmalarına da atıflar bulunmakta idi.. UZUN MEHMET KONUSUNUN SEYRİ : Zonguldak’ta 1932’de “ülkemizde kömürün kim tarafından ilk defa kim tarafından bulunup Padişaha kimin tarafından teslim edildiği” konusu hakkında bir komite araştırma yapar ve ülke gündemince ve resmi erkanca Uzun Mehmet adı kabul...

MAZHAR PAŞA VE EREĞLİ’DE OSMANLI ÇİLEĞİ

  Yazar Sermed Muhtar Alus, 22 Mayıs 1946 tarihli Akşam Gazetesinde ÇİLEK başlığı altında şunları yazar: “Çilek hala ortalıkta kıt. Boğaziçi çilekleri, Frenk çilekleri (çilek rengi) tabirinin çıkışı. Karadeniz Ereğlisi çilekleri… Çileğe dair birkaç fıkra.. Tarihe göre ÇİLEK..”         “…Öteden beri, meyvaların kibarıdır. İstanbul’un Boğaziçi topraklarında yetişenler dünya yüzünde rastlananların en nefisi, en aliyyülâlâsıdır. Vaktiyle derlerdi ki;”         “Arnavutköyü’nünki elde bir deste güldür velakin Çengelköyü, Beylerbeyi, Anadoluhisarı tepelerinin, Kuruçeşme-Emirgan-İstinye-Büyükdere sırtlarının hatta Beşiktaş’taki Hacı Hüseyin bağı ile Ihlamur bayırlarınınkini de yabana atmayalım; berikilerden aşağı değildir.”         “Bunlara  OSMANLI ÇİLEĞİ  veya Yerli Çilek adı verilirdi. Açık pembe renkli, harikulade kokulu, orta kıtada gayet de lezizdirler. Mayıs’ın haftasın...