Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“AMERİKA-RUSYA ARASINDAKİ A’RAFTA KALIŞIMIZ”“KIBRIS” DERKEN, TARİH TEKERRÜR EDİYOR…

Kıbrıs’ta hala uzlaşma yok. E zaten uzlaşma da beklemiyoruz. Tarih hep tekerrür ediyor ve hep de edecek gibi görünüyor… 1877-78 (93 harbi) ile başladı muamma; 1914’te 1. Dünya Savaşında devam etti..KIBRIS Osmanlı döneminde 50.000 şehit verilerek alınmıştı, sonrasında İngiliz fırıldak hesaplarına bulaştı ve elden tamamen gitmenin eşiğine düştü ama 1974’teki harekat ile günümüzdeki hali korundu ama hala Rumların toprak talebi devam ediyor. Yani şehit kanıyla alınan Kıbrıs; Rumların Yunanlıların ve batılı oyunların kıskacında. Masa başında bu iş bitirilmek isteniyor. Son günlerde anlaşma-uzlaşma olacak diye beklenildi ama tarih yine tekerrür etti ve Rumların KKTC’deki “topraklarımıza göz koyması” gün yüzüne çıkınca, anlaşma masası dağıldı. -“Direnen adam” rahmetli Rauf DENKTAŞ’ın “istenmeyen adam” ilan edilme çabalarının nedeni bugün biraz daha iyi anlaşılabilecektir. -1950-1960 yılları arasında TÜRKİYE’mizi yöneten Adnan Menderes’in başına gelenler herkesin ma’lumu. Menderes’in hükümetle...

ERDEMİR DAHA YAPILIRKEN EREĞLİ’DE MİTİNG VARDI

    “EREĞLİ’DE MİTİNG” başlığı 1962’de atıldı. İlgili haber metnini aşağıda okuyacaksınız ama neden bu haber metnini paylaştığımız konusunda bir iki kelam edelim. ERDEMİR’in kenti olan EREĞLİ bugünlerde sıkıntılı süreç geçiriyor. Kimi,  “ERDEMİR Ereğli’ye sırtını döndü” diyor, kimi  “Turizm kenti olsaydık da ERDEMİR’li sanayi kenti olmasaydık daha iyiydi” diyor. Kimi  “ERDEMİR, tamam iş imkanı sağlıyor ama çevre kirliliği ile insan sağlığına zarar veriyor”  diyor. Kimi  “ERDEMİR olmasaydı bugünkü EREĞLİ olmazdı”  diyor.  Ama kim ne derse desin, bugünlerde ERDEMİR işçisi “hakkımız yeniyor” diyor.  İlgili sendika yöneticileri de  “Grev kararı kaçınılmaz”  diyor. Yine EREĞLİ’de görüştüğümüz bazı kişiler,  “Biz bu ERDEMİR’in kurulduğu günleri hatırlıyoruz, o günlerde ilçe halkımız büyük bir heyecan yaşıyordu, fabrika kurulacak her şey daha güzel olacak”  diyorduk.  “Fabrikanın kuruluşunda görev yapan çok sayıda işçin...

“UZUN MEHMET’İN TORUNUNUN OĞLU, NELER ANLATIYOR”

  Haber, 17 Kasım 1932 tarihli AKŞAM Gazetesinin 7. sayfasında bulunmaktadır.    “KÖMÜRÜ İLK BULAN ADAM, İSTANBUL’DA ZEHİRLENMİŞ: Türkiye’de maden kömürünün, 103 sene evvel Uzun Mehmet isminde bir köylü tarafından bulunduğu yazılmıştı. Bu günün sene-i devriyesi münasebetiyle, Ereğli’de büyük merasim yapılmıştır. Sabah erkenden kömür amelesi siyah beyaz firmalarile, yeknasak elbiseler giyinmiş olduğu halde, Hükümet Konağının önünde toplanmıştı. Bazı amelelerin elinde kurdelalarla süslenmiş kazmalar ve kürekler bulunuyordu. Bir amele elinde, kurdelaya sarılmış, büyük bir kömür parçasını taşıyordu. Her taraf bayraklarla donanmıştı. Amele, arkasında halk olduğu halde, şarkılar söyleyerek – davul zurna çalarak sokakları dolaşmıştır. Hükümet Konağının önünde, Kaymakam Emin Bey, kömürü ilk bulan Uzun Mehmet’ten ve kömürün ehemmiyetinden bahsederek bir nutuk söylemiştir. Bu nutuk halk ve amele tarafından şiddetle alkışlanmıştır. Bundan sonra Halk Fırkasının önünde de tezahürat ya...

UZUN MEHMET’İN TORUNLARI

  Kömürü bulup İstanbul’a bildiren ve çeşitli ödüller aldığı belirtilen UZUN MEHMET’in kimliği hakkında araştırma yaparken, doğruluğundan emin olmadığımız şu bilgileri de duyduk. Rivayete göre Emine adında kızı varmış. (ya da Emine adında kardeşi!?) Babasının da bir savaşta öldüğü ve de annesinin adının Havva olduğu rivayet edile gelmiş. Şimdi bazıları “yine rivayetler var” diyecektir. Ama, araştırılan yılların 1750-1800’lü yıllar olduğunu unutmayalım. Yazar Ahmet Naim’in UZUN MEHMET adlı tiyatro eserindeki konuşmalarda, Uzun Ağa olarak belirtilen UZUN MEHMET’in Emine adlı kızının yanı sıra “uşaklar gözümde tütüyor” cümlesinden hareketle çocuk-larının olduğu belirtiliyor. Yine aynı kitaptaki şu bilgilere de değinmeliyiz. Uzun Mehmet çocuk yaşlardan itibaren gemicilik işiyle uğraşmış. Askerliğini İngiltere’den ithal edilen kömür ile çalışan SERRACI BAHRİ adlı buharlı gemide yapmış. Bir rivayete göre 7 yıl askerlik yapmış, askerlik dönüşü de 4 yıl (askerden ayrılırken bulunması isten...